«İmza kullanmadığını, bu nedenle senetteki imzanın kendisine ait olmadığını» iddia eden borçlunun gerçekte imza kullandığının ancak başka imzalarının temin edilememesi halinde, huzurda yazdırılacak yazı örnekleri alınması ve ödeme emri tebligatındaki imzası ile senetteki imzanın aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği–
İmza incelemesi sonucunda, bilirkişilerden alınan iki rapor arasında çelişki bulunması halinde -bu raporlardan birisi Adli Tıp’tan alınmış olsa dahi- mutlaka çelişkinin giderilmesi için üçüncü kez inceleme yaptırılması gerekeceği–
Bilirkişi raporunda «borçlu... yönünden yeterli imzalar bulunmaması sebebiyle müsbet veya menfi yönde bir kanaat belirtilemediği»nin bildirilmiş olması halinde, icra mahkemesince borçlunun huzurunda imzaları alınarak ve varsa başka mercilerden imza örnekleri getirtilerek dosyanın yeniden bilirkişiye verilip rapor alınması gerekeceği–
İmza itirazı hakkında bilirkişi incelemesi yapılmamış olan durumlarda borçlu aleyhine tazminata hükmedilemeyeceği–
Duruşma davetiyesinde İİK’nun 68/a maddesinde yazılı ihtarın bulunmasının zorunlu olduğu (HUMK’nun 509. ve 510. (şimdi; HMK.'nun 147.) maddelerine göre şerh verilmiş davetiyenin yeterli olmadığı)–
İİK. 68/a’da -tıpkı, 67, 68, 169/a ve 170’de olduğu gibi- tazminat talebi için bir süre öngörülmemiş olduğundan, son oturumda dahi tazminat istenebileceği, bu konuda «iddianın (savunmanın) genişletilmesi yasağı»nın söz konusu olamayacağı–