İmza incelemesi konusunda yaptırılan imza incelemeleri sonucunda alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması halinde ikinci raporun Adli Tıp Kurumu’ ndan alınmış olmasının bu rapora üstünlük tanınmasını gerektirmeyeceğini (raporlar arasındaki çelişkinin mutlaka yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak gerekeceği)-
Alacaklının itirazın kaldırılması talebinin reddedilmesi ve borçlunun da tazminat talebinin bulunması halinde borçlu lehine -%40’dan (şimdi; %20'den) aşağı olmamak üzere- icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Takip konusu belge (senet) altındaki imzanın borçlu tarafından inkar edilmesi halinde “imzanın borçluya ait olduğu” nı ispat külfetinin alacaklıya ait olduğu –bir kişinin ad ve soyadını yazmak suretiyle de imza atabileceğini, ancak borçlunun bu şekilde imza atmak şeklinde bir alışkanlığı olup olmadığının araştırılması gerekeceği-
İcra mahkemesince imza incelemesinin bilirkişi vasıtasıyla yapılmasına karar verilmesi halinde borçlunun ibraz ettiği imza örneklerinden, imza örneği yoksa borçluya yazdıracağı yazı ve imza ile yapılacak mukayese ve incelemelerden veya diğer delil ve karinelerden yararlanılarak “imzanın borçluya ait olup olmadığı” nın tespiti gerekeceği-
İcra dairesinin yetki çevresi içinde kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun yerine borçlu vekilinin icra mahkemesindeki ilk duruşmaya gelmiş olmasının yeterli olmadığı, duruşmaya bizzat borçlunun gelmesi gerektiği-
Keşideci miras bırakanın senet altındaki imzasının mirasçılar tarafından inkar edilmesi halinde, icra mahkemesince İİK. nun 68/a maddesi uyarınca miras bırakana ait imza örneklerini toplayarak, uzman bilirkişiden yararlanıp, yöntemince yaptıracağı imza incelemesinin sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Takip dayanağı taahhütname altındaki imzanın borçluya ait olup olmadığı konusunda Cumhuriyet Savcılığınca ve icra mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucunda alınan raporlarda farklı sonuca ulaşılmış olması halinde, raporlar arasındaki görüş ayrılığının yeniden imza incelmesi yaptırılarak giderilmesi gerekeceği-
İmza incelemesi sonucunda, bilirkişilerden alınan iki rapor arasında çelişki bulunması halinde -bu raporlardan birisi Adli Tıp’tan alınmış olsa dahi- mutlaka çelişkinin giderilmesi için üçüncü kez inceleme yaptırılması gerekeceği–
«İnkâr edilen imzanın borçluya ait olup olmadığı» (borçlunun elinin mahsulü olup olmadığı) konusunda kesin görüş belirtmeyen bilirkişi raporuna göre karar verilemeyeceği, Adli Tıp Kurumunun bu konuda son merci olmadığı, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği–