Polonya dilinde düzenlenen takip dayanağı senetle ilgili olarak, mahkemece; bu dili ve bu belgenin imza edildiği ülkenin ve ödeme yeri ülkesinin hukukunu inceleyebilecek yeterlilikte bilen ve özellikle üniversiteden Ticaret ve Kambiyo Hukuku dalında uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılarak, belgedeki kayıtları kambiyo hukukundaki karşılıkları ile açıklayacak bir rapor alındıktan sonra, TTK. mad. 678 vd. ile MÖHUK. mad. 2 hükümlerine göre değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken, senedin kambiyo vasfında olup olmadığı ve cirantayı takip edebilmek için protesto şartının uygulanıp uygulanmayacağı hususuna ilişkin kurallar belirlenmeden eksik inceleme karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Nama yazılı çeklerde çekin el değiştirmesi için lehdarın cirosunun zorunlu olduğu- Takibe konu çekte ciranta borçlunun cirosundan önce lehdarın cirosu bulunmadığından, ciro silsilesinde kopukluk olduğu ve bu çek yönünden, alacaklının, lehdar iş ortaklığının ortağı şirketi takip hakkının bulunmadığı- O halde, mahkemece, muteriz borçlu İİK.nun 170/a-2.maddesi uyarınca, takibin re'sen iptaline hükmedilmesi gerekirken
Davalının, davacıya şahşi borcu bulunduğu, davacının ise bu şahsi alacak borcunu terekenin iflas yolu ile tasfiyesine ilişkin alacaklılar listesine kayıt ettirebileceği-
Takip konusu bononun teminat senedi olduğuna dair kredi sözleşmesinde açıkça bir atıf olmadığında o bononun teminat için verildiğinin kabul edilemeyeceği-
“Senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza ve paraf edilmek suretiyle onaylanması gerektiği, onaylanmamış çıkıntı, kazıntı veya silintinin tespit edilmesi halinde, senedin değişiklik öncesi durumuna göre değerlendirme yapılacağı; bilirkişi raporunda çekin keşide tarihinin 07.05 (veya 6).2011 iken günler ve aylar hanesinin farklı fiziki evsafta bir kalem ile 27.10.2011 tarihine dönüştürülmüş olduğu ve bu değişikliğe ilişkin paraf imzanın keşidecinin eli ürünü olmadığı belirtildiğine göre, söz konusu değişikliklerin gereğince geçersiz sayılacağı ve bu durumda çek, keşide tarihi olarak kabul edilmesi gereken tahrifattan önceki tarih olan 07.05 (veya 6).2011 tarihinden itibaren yasal 10 günlük süre geçirildikten sonra 27.10.2011 tarihinde ibraz edilmekle TTK'nun 708/1. maddesi uyarınca çek niteliğini kaybetmiş sayılacağından, mahkemece İİK. mad. 170/a uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Senet bedelinin nedeninin senette gösterilmesinin mutlak şekil şartı olmayacağı, bedel kaydının varlığı veya yokluğunun o senedin bono niteliğini etkilemeyeceği, zira, bononun düzenlenmesiyle mücerret borç ilişkisinin doğmuş olacağı-
Bononun tanzim tarihi kısmının ay hanesinde düzeltmenin olduğu, ancak keşideci tarafından atılmış herhangi bir parafın bulunmadığı, bononun tanzim tarihinin düzeltilmemiş (tahrifattan önceki) haliyle 12.02.2010 olup, vadenin, tanzim tarihinden önceki bir tarih olan 08.02.2010 tarihini taşıdığı, dolayısıyla senedin vade tarihinin, tanzim tarihinden önceki bir tarih olması nedeniyle TTK’nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken TTK’nun 615. maddesine göre bono niteliğinde (kambiyo senedi vasfında) olmadığını; borçlunun İİK’nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK’nun 170/a maddesi uyarınca re’sen takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği; keşide yeri yazılı olmayan bonolarda, keşidecinin adı ve soyadı altında yazılı olan “Kozan Adliyesi”de idari birim olmadığından, geçerli bir tanzim yeri olmadığı ve bu durumda, tanzim yeri belirlenemeyen bu belgelerin, TTK’nun 688/6. maddesi gereğince kambiyo senedi vasfında olmadığını, borçlu icra mahkemesine başvurusunda senetlerde tanzim yeri bulunmadığını ileri sürmemiş ise de, İİK’nun 170/a-2. maddesi gereğince, bu hususun icra mahkemesince re’sen nazara alınması ve takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun, borcu kısmen ödediğini ileri sürmesinin borcu kabul ettiğini göstereceği-Artık senedin tanzim yeri bulunmadığı iddiasının dikkate alınarak İİK 170/a uyarınca takibin iptaline karar verilemeyeceği-
İcra takibine konu bononun üzerindeki “…bedeli mihir karşılığı hibe ahzolunmuştur.” ibaresinin senedin bono olma niteliğini etkilemeyeceği, takibin iptaline karar verilemeyeceği-