Borçlunun takip konusu senet arkasında yazılı ve kambiyo vasfına etki edecek ibarenin lehdar tarafından karalandığı yönündeki iddiasının, bilirkişiye başvurulmadan sonuçlandırılamayacağı-
Borçlunun senet metninden anlaşılan itiraz sebeplerini yargılama sırasında ileri sürebileceği ve tahrifatın da senet metninden anlaşılan sebeplerden olduğu- Yapılan bilirkişi incelemesi soncua göre, senedin tanzim tarihi dikkate alındığında gerçek vade tarihine göre kambiyo vasfının olması nedeni ile bu hususun takibin iptalini gerektirmeyeceği, kaldı ki bir an için kambiyo vasfını etkilediği kabul edilse bile, borçlunun imzaya itirazını geri alması karşısında, İİK. mad. 170/a-son uyarınca senedin kambiyo vasfında olmadığı nedeni ile takibin iptaline karar verilemeyeceği- Senedin miktarında tahrifat yapıldığının belirlenmesi halinde, alacaklının tahrifat öncesi miktar üzerinden takibe devam hakkının mevcut olduğu- Takibe konu bonoda tahrifatla arttırılan miktar yönünden asıl alacak ve gerçek vade tarihi dikkate alındığında işlemiş faiz alacağı yönünden İİK. mad. 169/a uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, çekin düzeltilen keşide tarihi ve lehdar ismi yanındaki "paraf" imzalarının, keşideci bölümünde mevcut keşideci imzası ve şirket yetkililerine ait imza örneklerini taşıyan belgeler toplanarak düzeltmedeki imzalar ile mukayese edilerek, aynı el ürünü olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması, farklı olduğunun tespiti halinde, senedin keşide tarihi ve lehdarının, tahrifattan önce yazılmış olan şekli ile kabul edilip, bu haliyle muhatap bankaya süresinde ibraz edilip edilmediği, 5941 sayılı Çek Kanunu'nun Geçici 3. maddesinin 5. Bendine uygun ve geçerli bir ibrazın olup olmadığı ve alacaklının yetkili hamil olup olmadığı belirlenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Takip dayanağı çekin keşide tarihi bölümü yıl hanesi birler basamağında yer alan "2" rakamında herhangi bir tahrifat yapılmadığı, onlar basamağında yer alan “1” rakamlarından sağdaki "1 " rakamının bulunduğu konuma ilave edilmiş olmasının tahrifattan ziyade tashihat olarak değerlendirilmesi gerektiği-
Takip dayanağı bononun kambiyo senedi vasfında olmaması nedeniyle takibin iptali kararının yasal dayanağı İİK.nun 170/a maddesi olup bu maddede tazminat öngörülmediği halde alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Somut olayda itiraz eden keşideci borçlu, okuma yazma bilmediğini, imza yerine parmak bastığını iddia etse de, okuma yazma bilmemenin senet tanzimine engel olmadığı-
Lehtarın çeki kendi borcuna karşılık 3. kişi olan alacaklı tarafa teminat olarak verdiği yönündeki iddiası keşideci tarafından alacaklıya karşı ileri sürülemeyeceği-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda takip dayanağı senet bedelinin "fazlasıyla ödenmiş olduğunu" ileri sürdüğü ve bu iddiasının ise borcu kabul anlamında olduğu, bu sebeple takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfında olmadığı nedeni ile İİK.nun 170/a maddesine dayalı olarak takibin iptaline karar verilemeyeceği- Borca itiraz niteliğindeki bu başvurunun mutlaka duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği-
Takibe konu keşide tarihli ve bedelli çekin üzerinde, çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiğini ve ödenmemiş olduğunu tespit eden tarihli bir şerh bulunmadığından, takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfını taşımadığı, (adi havale) icra mahkemesince İİK.nun 170/a maddesi gereğince borçlu yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Takip konusu senedin arkasında, bonoların yapı kullanma izin belgesinin alınması için teminat olarak verildiğinin belirtildiği, alacaklı kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığından İİK'nun 170/a-2 maddesi uyarınca takibin iptaline karar vermek gerektiği-