Bono üzerinde vade tarihinde yapılan düzeltmede paraf olmadığı için düzeltme yok hükmünde sayılacaksa da, bilirkişi incelemesinde tahrifattan önceki haliyle ödeme tarihinin senet metnindeki ödeme tarihi ile uyumlu olduğu anlaşıldığından çift vadeden söz edilemeyeceği, takibin iptali isteminin reddi gerektiği-
Borçlunun bono üzerinde bulunduğu ancak kesilerek çıkarıldığı iddiasının genel mahkemelerde yargılamayı gerektirdiği-
Takibe konu çekte keşide yeri olarak “Battalgazi” yazıldığı, keşide yeri olarak gösterilen “Battalgazi”'nin Malatya iline bağlı bir ilçe olup, keşide yerinin bulunduğunun kabulü için zorunlu olan idari birim niteliği taşıdığından, şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Takibe konu çekte keşide yeri olarak “Battalgazi” yazıldığı, keşide yeri olarak gösterilen “Battalgazi”'nin Malatya iline bağlı bir ilçe olup, keşide yerinin bulunduğunun kabulü için zorunlu olan idari birim niteliği taşıdığından, şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Ciranta konumunda olan takip alacaklısının kötüniyetli olduğu iddia ve ispat edilmediği gibi, senet metninde de sözleşme nedeniyle verildiğine ilişkin bir ibare bulunmadığından takip alacaklısına karşı senedin teminat senedi olduğu ileri sürülemeyeceğinden, mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Muteriz borçlunun keşideci şirketi temsilen attığı imza dışındaki imza nedeniyle avalist sıfatıyla sorumlu olduğu düşünülse bile bu durumda da lehtar ile avalist aynı kişi olamayacağından bonoların kambiyo vasfında kabul edilemeyeceği,mahkemece, şikayetin kabulü ile İİK.'nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verileceği-
Senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerektiği; anılan imzaya veya paraf imzasına itiraz halinde, mahkemece yöntemince imza incelemesi yapılması gerekeceği; düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılacağı- Borçlunun itirazlarının sabit olması halinde; çekin TTK.nun 796. ve 808. maddelerinde öngörülen yasal süreden sonra ibraz edildiği sonucuna varılacağı ve İİK. mad. 170/a-2 uyarınca takibin iptaline karar verilebileceği-
Müracaat sorumlusu durumunda olan alacaklının çeki geriye ciro yoluyla alması ve başkalarına ciro etmesi mümkün ise de, bu şekilde çeki ciro yolu ile devraldıktan sonra kendisinin sorumlu olduğu kimselere müracaat borçlusu olarak başvurmasının mümkün olmadığı-
Takibe konu senette ilk cironun senet lehdarına ait olup, takip alacaklısının yetkili hamil olduğu, takibin iptali isteminin reddi gerekeceği-