Takip dayanağı bononun kambiyo senedi vasfında olmaması nedeniyle takibin iptali kararının yasal dayanağı İİK'nun 170/a maddesi olup, bu maddede tazminat öngörülmediği halde borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Hakimlerin hukuki sorumluluğunun HMK. mad. 47'de öngörülmüş olduğu- İcra mahkemesi kararlarının hüküm ve sonuç doğurması için kesinleşmesine gerek olmadığından, icra mahkemesi kararı ile "ödeme emrinin iptali"nin sonucu olarak taşınmaz üzerindeki haciz kalkmış olacağı ve bu kararın icra müdürlüğüne ibrazı ile mahcuz taşınmaz mülkiyeti üçüncü kişi üzerinde iken, haczin terkin edilmiş olduğu- Alacaklının takip konusu alacağını alıp almayacağı henüz belli olmadığından ve alacaklının tasarrufun iptali davası açabilme, borçlunun başka mal ve alacakları üzerine haciz koydurabilme ve alacağını tahsil edebilme imkanı varken takip dosyası işlemsiz bırakılarak bu davanın açıldığı görülmekte olup davacı vekilinin "geçici veya kesin aciz belgesi almadıklarını İİK'nun 277 ve devamı hükümlerine göre tasarrufun iptali davası da açmadıklarını" beyan ettiği de anlaşıldığından, icra hakiminin davaya konu kararı ile bir zararın meydana geldiğinin söylenemeyeceği-
Takibe konu edilen senette lehtar hanesinde yazılı olan firmanın gerçek ya da tüzel kişiliği olmayıp senedin arkasında da ciro yolu ile bu eksiklik tamamlanmadığından anılan senedin kambiyo senedi vasfını taşımadığı, o halde mahkemece açıklanan nedenle İİK'nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Geriye ciro yoluyla çeki devralan cirantanın (ve kendisinin ciro ettiği diğer cirantaların), çeki devretmeden önceki durumuna döneceği ve bu şekilde kimlere başvurma hakkı varsa ancak onlara karşı takip yapma imkanına kavuşacağı-
Tahrifat öncesi keşide tarihine göre, takibe konu çek muhatap bankaya süresinde ibraz edilmediğinden ve dolayısıyla, alacaklının kambiyo senetlerine mahsus takip yapmasına yasal imkan bulunmadığından İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, durdurulmasına hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Tahrifat öncesi keşide tarihine göre çekin süresinde ibraz edilmediği-
Çift vadeli olarak düzenlenen senetlerin, bono vasfında sayılamayacağı-
Muayyen bir günde veya keşide gününden veya görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi şartını havi bir bonoya dayanarak hamilin lehtara müracaat edebilmesinin, ödeme gününü takip eden iki iş günü içinde senet keşidecisinin protesto edilmesine bağlı olduğu, alacaklı hamilin, protesto keşide etmeksizin, lehtar olan borçluyu takip edemeyeceği, bir başka ifade ile keşideci protesto edilmediği için hamilin, lehtar cirantaya karşı müracaat hakkını kaybedeceği, İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesinin alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkının bulunup bulunmadığını re'sen araştırılmak zorunda olduğu-
Takip dayanağı bononun arka yüzünde; ''Teminattır. A.... iş merkezindeki kapı no: 504 nolu taşınmazın üzerindeki ipotek Türkiye Vakıflar Bankasından kaldırılınca bu senet iptal olacaktır” ibaresinin yer aldığı, bu haliyle senedin, kayıtsız şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadini içermediği, dolayısıyla kambiyo senedi niteliğini haiz olmadığı ve açıklama altındaki isim ve imzanın, keşideci ve lehtara ait olmamasının sonuca etkisinin olmadığı-
Takibe konu bonoda itiraz eden borçlunun lehtar ciranta olduğu, bu durumda, yetkili hamil olan alacaklının, lehtar ciranta hakkında takip yapabilmesi için, bonoyu düzenleyene ödememe protestosu göndermesinin zorunlu olduğu-