Tedbir kararının, takiplerin durdurulmasına ilişkin olup, takip yapılamayacağının öngörülmemesi halinde, icra mahkemesince tedbir kararı yorumlanarak takibin iptalinin mümkün olmadığı- İflas erteleme kararında belirtilen 1 yıllık erteleme süresinin geçmesinden sonra takibe geçilmesi halinde, İİK. mad. 179/b'den kaynaklanan bir takip yasağının söz konusu olmayacağı-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, imzaya itirazın ve alacaklının, kambiyo hukuku mucibince takip hakkının bulunmadığına yönelik şikayetin, ödeme emrinin tebliğ edilmesinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesine sunulması gerekeceği-
Takip dayanağı 16.09.2014 düzenlenme tarihli bonoda “ödeme tarihi ve vade” kısmında 30.06.2015 tarihinin yazılı olduğu, senet metninde ise vadenin “16 Eylül 2014” olarak gösterildiği, bu haliyle bonoda çift vade olduğu anlaşılmakta olup, bu hususun mahkemece re’sen gözetilerek takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Takibe konu edilen senetlerin lehtar hanesinde yazılı olan firmanın gerçek ya da tüzel kişiliği olmadığından, anılan bononun kambiyo senedi vasfını taşımadığı-
Bononun vade tarihinin "keşide gününden muayyen bir müddet sonraya" ait bulunmasının zorunlu olduğu, aksi takdirde dayanak belgenin kambiyo senedi vasfını taşımayacağı- Bilirkişi raporuna göre, senedin tanzim tarihi yıl hanesinde tahrifat yapıldığı ve tahrifattan önceki tanzim tarihinin ne olduğu, buna bağlı olarak da vade tarihinin tanzim tarihinden sonraya ait bir tarih olup olmadığı belirlenemediğinden, bu belirsizliğin borçlular lehine değerlendirilerek senedin kambiyo vasfının ortadan kalktığının kabulü gerekir. Hal böyle olunca kambiyo senedi niteliğini taşımayan bu belge ile kambiyo takibi yapılmasının mümkün olmadığı-
Bononun vade tarihinde yapılan düzeltmeye ilişkin düzenleyenin paraf ya da imzası bulunmadığında, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılacağı, bu durumda takip dayanağı senette çift vade bulunmakla "bono vasfı"nda olmadığından mahkemece, "anılan senet yönünden takibin iptali"ne karar verilmesi doğru ise de, herhangi bir tahrifat yapılmayan bonoyu kapsaaycak şekilde takibin tümden iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Senette yer alan kaşe imzanın borçlunun elinden çıkmış ıslak imza olmaması nedeniyle, imza unsurunu içermeyen takip konusu senedin, kambiyo senedi vasfını haiz bono niteliğinde olmadığı, bu durumda, mahkemece İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince istemin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı tarafından bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte, borçlunun, dayanak bonoların teminat senedi olduğunu ileri sürerek takibin iptali ile birlikte %20'den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesi istemi, bonoların kambiyo vasfını haiz yönelik İİK'nun 170/a maddesi kapsamında şikayet olup, anılan maddede tazminat öngörülmediğinden mahkemece, alacaklının tazminatla sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu-
Takibe dayanak çekte keşide yerinin belirtilmediği, dolayısıyla, çekin, kambiyo senedi niteliği bulunmadığı anlaşıldığından bu belgenin kambiyo takibine konu edilemeyeceği-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusunun, çekin kambiyo vasfına yönelik İİK'nun 170/a-1. maddesi kapsamında şikayet olup, HMK anlamında dava niteliği taşımayacağı, şikayette yargılama usulünün ise İİK'nun 18. maddesindeki hükümlere tâbi olduğu-