Tanzim yeri olarak idari birim adının yazılması yeterli ve zorunlu olup, ayrıca adres gösterilmesi mecburiyetinin bulunmadığı- Takip dayanağı bonolarda tanzim yeri unsuru bulunmadığından anılan belge kambiyo senedi niteliğinde olmayıp, adi senet hükmünde bulunduğundan bu belge, on yıllık zamanaşımına tâbi olup; sözkonusu senetteki alacak ile ilgili olarak on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı- Takip dayanağı bonoyu ciro yolu ile elinde bulunduran alacaklının, şikayetçi keşideci ve aval veren hakkında takibin kesinleşmesinden sonra devam eden takip işlemleri sırasında, şikayetçi borçlular yönünden (3 yıllık) zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığından mahkemece takibe konu bono yönünden istemin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği-
Takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken TTK'nun 688. maddesi hükmüne göre, bonoda tanzim tarihinin bulunmasının zorunlu olduğu ancak bu tarihin gerçeğe uygun olması gerekmeyeceği, somut olayda takibin iptaline karar verilen senedin ve ihtiyati tedbir kararında belirtilen senedin aynı senet olduğu, takibe dayanak senedin tedavüle çıkarıldığı sırada tanzim tarihi yazılı bulunmadığı ve tanzim tarihinin takipten sonra tamamlandığı görüldüğünden kambiyo senedi vasfı taşımayacağı, eksikliğin sonradan giderilmiş olmasının sonuca etkili olmayacağı, mahkemece İİK.nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği -
Takibe konu bononun düzenlenme tarihi ile vade tarihinin aynı olmasının, senedin kambiyo vasfına etki etmeyeceği-
Takibe konu senet, kayıtsız şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadini içermediğinden, kambiyo senedi vasfını taşımadığı gibi, bu hususun borçlu tarafından herkese karşı ileri sürülebileceği-
Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğunun senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekeceği-
Çift vadeli olarak düzenlenen senetlerin, bono vasfında sayılamayacağı-
Kısaltılmış olarak yazılan keşide yerinin kabul edilebilmesi için bunun belirgin ve duraksamaya mahal bırakmayacak bir yeri göstermesinin gerekli olduğu-
Takip dayanağı bonoda lehdar tarafından takip alacaklısı site yönetimine bir ciro olmadığı gibi kooperatif ana sözleşmesinde kooperatifin feshi halinde takip alacaklısı site yöneticiliğine takip yetkisinin devredildiğine dair bir hüküm de bulunmadığından, mahkemece takip dayanağı bonoya dayalı takip alacaklısının takip yapamayacağı dikkate alınarak borçlunun buna yönelik itirazının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Takibe konu bonolarda borçlunun lehdar ciranta olmasına rağmen 31.03.2013 vade tarihli bono için, 2 iş günü çektikten sonra 03.04.2013 tarihinde ödememe protestosu düzenlendiği, buna göre alacaklının, itiraz eden lehtar cirantayı, 31.03.2013 vade tarihli bono yönünden, takip hakkının bulunmadığının anlaşıldığı, o halde, mahkemece, bu husus re'sen gözetilerek, 31.03.2013 vade tarihli bono için, İİK.nun 170/a maddesi uyarınca itiraz eden borçlu yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, imza incelemesine yönelik alınan raporda senet altındaki imzanın borçluya ait olduğunun belirtildiği göz önüne alınarak söz konusu bono yönünden adı geçen borçlunun itiraz ve şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-