HMK.nun 207. maddesi uyarınca, senetteki düzeltmelerin keşideci tarafından paraf edilmesi gerekeceği, aksi taktirde bu düzeltmelerin yok hükmünde sayılacağı – Tahrifat iddiasının incelenmesin HMK.nun 266. maddesi gereğince bilirkişi vasıtasıyla yapılması gerekeceği-
Bonoda bulunması zorunlu olan “düzenlenme yeri” ve “düzenleyenin adresi”nin, senet keşidecisi için geçerli olup TTK.nun 614. maddesi hükmüne göre “kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi senetteki borçtan sorumlu olan aval veren”in adresinin senette yazılı olması halinin bu zorunluluğu gidermeyeceği-
TTK.nun 687. maddesi gereğince borçlunun senedi “tüketici senedi” olarak vermiş olması halinde TKHK’nun 6/a maddesi gereğince “nama yazılı düzenlenmesi gerektiği” iddiasını takip alacaklısına karşı ileri süremeyeceği gibi keşidecinin bu durumu sonradan iyiniyetli hamile karşı da ileri süremeyeceği-
Takip yapan alacaklı, ibrazdan önce ciro silsilesi içinde yer aldığı için "yetkili hamil" konumunda olup, takip konusu çeki bankaya ibraz edenin kim olduğunun önemi bulunmadığı, önemli olanın takip alacaklısının ciro silsilesi içinde bulunması olduğu - Geriye dönüş cirosu aranmadan alacaklının "yetkili hamil" olarak takip yapma hakkına sahip olduğu-
Takibin iptali üzerine borçlu tarafından yapılan ödemenin iadesinin talep edilmesi üzerine alacaklıya muhtıra çıkarılmasına rağmen iade yapılmamış olduğundan, mahkemece, icra takibi sürecinin değerlendirilmesi ile borcun ödenip ödenmediği hususu tartışılarak satış bedeli ile ilgili karar verilmesi gerektiği- Yüklenicinin, kural olarak sözleşmede kararlaştırılandan fazla ve daha kaliteli malzeme kullanarak yaptığı işler bedelini, arsa sahiplerinin menfaatine ve yasal olması, ekonomik değerinin bulunması ve bu imalatı kendisine isabet eden bağımsız bölümlere yapmamış olması koşulu ile mahalli serbest piyasa rayiç değerleri üzerinden tahsilini talep edebileceği- Eksik ve kusurlu işlerin giderilme bedelinin mahalli serbest piyasa rayiç değerleri üzerinden tespitinin yapılması gerektiği-
Her ne suretle olursa olsun, borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise, takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfını taşımadığı nedeni ile takibin iptal edilemeyeceği (İİK. mad. 170/a-son)- Borçlu, itiraz dilekçesi ile, takibe konu senedin karşılıksız kaldığı, senetten dolayı borcu bulunmadığı iddiasında bulunduktan sonra, duruşma sırasında, "daha önceden ödemiş olduğu senet üzerinde tahrifat yapılarak senedin takibe konduğu, senedi elden ve nakit olarak ödediği" şeklindeki beyanıyla, borç ilişkisini kabul etmiş olduğundan, İİK. mad. 170/a-son maddesi göndermesi ile aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca takibin iptaline karar verilemeyeceği-
“Takip konusu çek bedelinin ödendiği” belirtilmiş olmakla İİK.nun 170a/son maddesi nazara alındığında, “çekin niteliği”ne yönelik şikayetin dinlenmeyeceği-
Bonoda lehtarın adı ve soyadının yazılı olmasının zorunlu olduğu, lehtar, gerçek veya tüzel kişi olarak bonoda gösterilmez ise; dayanak belge bono olarak kabul edilemeyeceğinden, TTK.'nun 688/5. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan bu belgeye dayanılarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılmasının da mümkün olmadığı- Takibe dayanak senetlerden, 25.09.2011 vade tarihli bono dışındaki diğer 11 adet senette lehtar hanesinin boş olduğundan, sözü edilen 11 adet belgenin, kambiyo senedi niteliğinin bulunmadığı-
Takip dayanağı senetler, her ne kadar tanzim yeri olmamasından dolayı bono niteliğinde değil ise de, borç kabul edildiğinden kambiyo vasfı bulunmadığına dayalı olarak takibin iptaline karar verilemeyeceği-