Bononun vade tarihinde yapılan düzeltmeye ilişkin düzenleyenin paraf ya da imzası bulunmadığında, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılacağı, bu durumda takip dayanağı senette çift vade bulunmakla "bono vasfı"nda olmadığından mahkemece, "anılan senet yönünden takibin iptali"ne karar verilmesi doğru ise de, herhangi bir tahrifat yapılmayan bonoyu kapsaaycak şekilde takibin tümden iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Alacaklı tarafından bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte, borçlunun, dayanak bonoların teminat senedi olduğunu ileri sürerek takibin iptali ile birlikte %20'den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesi istemi, bonoların kambiyo vasfını haiz yönelik İİK'nun 170/a maddesi kapsamında şikayet olup, anılan maddede tazminat öngörülmediğinden mahkemece, alacaklının tazminatla sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusunun, çekin kambiyo vasfına yönelik İİK'nun 170/a-1. maddesi kapsamında şikayet olup, HMK anlamında dava niteliği taşımayacağı, şikayette yargılama usulünün ise İİK'nun 18. maddesindeki hükümlere tâbi olduğu-
Senedi düzenleyen protesto edilmediği için hamilin, lehtar cirantaya karşı müracaat hakkını kaybedeceği, İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince, icra mahkemesince alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkının bulunup bulunmadığının re'sen araştırılmak zorunda olduğu-
Takibe dayanak çekte keşide yerinin belirtilmediği, dolayısıyla, çekin, kambiyo senedi niteliği bulunmadığı anlaşıldığından bu belgenin kambiyo takibine konu edilemeyeceği-
Takip dayanağı senette “düzenlenme yeri”nin bulunmaması ve düzenleyenin adı, soyadının altında yazılı olan yerin de idari birim olmaması halinde senedin “kambiyo senedi” niteliğini taşımayacağı-
Bononun geçerli olması için “düzenlenme yeri”nin yazılı olması gerektiği; düzenlenme yeri gösterilmeyen bir bononun düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı, bu yerin bir “idari birim” adı olarak (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması gerekli ve yeterli olup “adres” gösterilmesinin zorunlu olmadığı-
Borçlu vekili tarafından verilen 01.12.2014 havale tarihli dilekçede, ''...Müvekkilim davalıya bu senedi 7 yıl önce vermiştir. Bu süreç içerisinde davalıya olan borcunu ödemiştir...'' denmek suretiyle borç kabul edilip ödendiği ileri sürüldüğüne göre; anılan İİK.'nun 170/a-son maddesi hükmü uyarınca, aynı maddenin ikinci fıkrasının olayda uygulanmasının ve takibe dayanak bonoların kambiyo senedi niteliği taşıyıp taşımadığı üzerinde durulmasının da mümkün olmadığı-
Bonoda bulunması zorunlu olan “düzenlenme yeri” ve “düzenleyenin adresi”nin, senet keşidecisi için geçerli olup TTK.nun 614. maddesi hükmüne göre “kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi senetteki borçtan sorumlu olan aval veren”in adresinin senette yazılı olması halinin bu zorunluluğu gidermeyeceği-
Takibe konu bonoda düzenlenme yerinin bulunmadığı, keşidecinn isminin yanında da herhangi bir idari birim adının yazılı olmadığı, bu durumda, mahkemece, belirtilen senet yönünden borçlu hakkındaki takibin, İİK'nun 170/a-2. maddesi uyarınca, re'sen iptaline karar verilmesi gerekeceği-