Takibe dayanak senetlerin tamamında düzenleme yeri bulunmadığı gibi düzenleyenin adının yanında da herhangi bir idari birim adının yazılı olmadığı görüldüğünden, sözü edilen belgelerin kambiyo senedi niteliğinin bulunmadığı-Takibe konu belgelerin kambiyo senedi vasfı taşımadığı hususunun re'sen nazara alınması suretiyle takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi edilmesinin isabetsiz olduğu-
Takip dayanağı çek, süresi içerisinde bankaya ibraz edilmediğinden kambiyo senedi vasfını taşımadığı gibi, takip yapan alacaklının da takip yapmakta yetkili hamil olmaması nedeniyle, icra mahkemesince, itiraz eden borçlu yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Borçlunun şikayetinin derdest olup olmadığı ya da önceki kararın kesin hüküm teşkil edip etmediği değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Takibe dayanak çekte düzeltilen keşide tarihi üzerindeki paraf imzasının keşide yerinde mevcut keşideci imzası ile aynı el ürünü olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece "paraf imzanın keşideciye ait olmadığı iddiasının ciranta tarafından ileri sürülemeyeceği" gerekçesiyle istemin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiğinin (ibraz günü de gösterilmek suretiyle) çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla tespit edilmesi grektiği, aksi taktirde alacaklının müracaat hakkını kaybedeceği- Takibe konu çekin muhatap bankaya ibrazı üzerine banka tarafından "keşideci imzası tutmadığından işleme alınamamıştır" şeklinde şerh düşüldüğü ancak herhangi bir ibraz tarihi bulunmadığı görüldüğünden, alacaklının TTK. mad. 796 ve 808 gereğince müracaat hakkını kaybetmiş olduğu ve bu durumda takip dayanağı söz konusu belge kambiyo senedi vasfını taşımadığından "adi havale" niteliğinde olup, borçlunun borcu kabulü de bulunmadığından, bu belgeye dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı ve (borçlu yönünden) takibin iptali gerektiği-
Takibe konu bonoda itiraz eden borçlunun lehtar ciranta olduğu görüldüğünden, yetkili hamil olan alacaklının, borçlu hakkında takip yapabilmesi için, bonoyu düzenleyene ödememe protestosu göndermesinin zorunlu olduğu-
Takibe dayanak senetler üzerinde, düzenlenme tarihinin üst kısmında İzmir ibaresinin yer aldığı, dolayısıyla düzenlenme yerinin İzmir olarak kabulü gerektiği, bu sebeple senedin kambiyo vasfında olduğu-
Borçlu düzenleyen kişinin imzasının altında belirtilen adresin, senet metninin dışında olduğu, dolayısıyla takibe konu bonoda düzenlenme yerinin bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece borçlunun kambiyo vasfına yönelik şikayetinin kabulü ile takibin İİK'nun 170/a maddesi gereğince iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Kambiyo takibine konu edilen bononun zorunlu unsurlarından olan keşideci imzasının senette bulunmadığı, senedin ön yüzünde bulunan tek imzanın, keşideci şirketi temsilen değil, gerçek kişinin ismi yazılarak altına aval sıfatı ile atıldığı anlaşıldığından, bu hali bu hali ile takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olmadığından takibin İİK. mad. 170/a gereğince iptaline karar verilmesi gerektiği-
Dar yetkili icra mahkemesinde, ciro silsilesinin bankadan sorulmak suretiyle tartışılma ve değerlendirilme olanağının bulunmadığı, takip tarihi itibariyle çekin ciro silsilesi yeterli ve geçerli olup, düzgün ciro silsilesinde yer alan alacaklının yetkili hamil olduğunun kabulü gerekeceği-