Davacının ayıp iddiası ile ilgili olarak alacak isteminde bulunduğu, bu durum için yasanın tacire 2 ve 8 günlük muayene ve ihbar süresini getirdiği, ancak özel bir şekil şartı da aranmamakla birlikte ihbarda sürelere uyulup uyulmadığı hususunda genel ispat kurallarının geçerli olacağı, somut olayda ise davalı cevap dilekçesinde açıkça malların ayıplı olduğu iddiasının davacı tarafça dile getirildiğini fakat kendilerinin bu istemi yerinde görmediklerini beyan etmiş olup bu ikrar karşısında davacının ihbarın süresiyle ilgili herhangi bir ispat vasıtası sunmasına gerek bulunmadığı, bu doğrultuda mahkemece ayıp ihbarının süresinde yapıldığı kabul edilip işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-
Tacir olan davalının, bulaşık makinesi deterjanı üretim işi ile iştigal ettiğinden teslim aldığı ürünün ayıplı olup olmadığını kanunda belirlenen şekilde bildirme yükümlülüğü bulunduğu-
Bir parça borcunda alıcı tarafından istendiği bildirilmiş eşyadan apayrı, bambaşka bir eşya teslim edilmişse, yani basit bir nitelik sapması(nitelik eksikliği) değil de apaçık bir özdeşlik veya türdeşlik sapması gerçekleşmişse, artık ayıplı ifadan değil de başka bir şeyle yanlış ifadan(aliud ifadan) söz edileceği- Davacı taraf ayıplı mal teslim edildiğini kabul etmediğine göre davalının 6102 sayılı TTK'nun 23/c maddesine göre belirtilen hak düşürücü sürelerde ve nihayet 8 gün içinde ayıp ihbarında bulunmasının kanuni zorunluluk olduğu-
Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin satış sözleşmesi değil eser sözleşmesi niteliğinde olup uyuşmazlığın bu çerçevede çözümlenmesi gerektiği-
Tarafların tacir olduğu göz önünde tutularak  dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK.nun 25/3 (6102 sayılı TTK.nun 23/1-c) maddesindeki muayene yükümlülüğü ve ayıp ihbarının sürelerine uyulup uyulmadığının değerlendirilip karar verilmesi gerektiği-
Ayıbın gizli ayıp mı yoksa açık ayıp mı olduğunun belirlenip, TTK. hükümleri uyarınca süresinde bir ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı taraflar arasındaki ayıp ihbarına yönelik e-mail yazışmaları üzerinde durulup saptanması gerektiği-
Garanti kapsamında tamiri yapılması gerekirken davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediği iddiasına dayalı olarak aracın motor bedeli ve iş kaybından doğan tazminat istemi-
Davalı şirketin sicilden terkin edildiği anlaşıldığından tüzel kişiliği sona ermiş olan davalı şirket hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davalı Özser.... A.Ş aracı satan ya da garanti veren ithalatçı firma olmayıp sadece dava konusu araca servis hizmeti verdiğinden aleyhine hüküm kurulamayacağı-