Davanın satıcı sıfatının bulunmaması nedeniyle husumetten reddi gerekirken, zamanaşımından red kararı verilerek lehine nisbi vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı ve bu durumun yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Akdi ilişkinin varlığının ispatı için yazılı delil sunulmayan davada “yemin” deliline dayanılmış olduğundan mahkemece, akdî ilişkinin varlığının kanıtlanması amacıyla davalıya yemin önerme hakkının bulunduğu davacıya hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Satış bedelinin davacıya iadesine karar verilmiş ise de, satıma konu buzdolabının davalıya iadesine yönelik karar verilmemesinin hatalı olduğu-
Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiğinden dava konusu bademleri teslim alan davacı, teslim tarihinden dört gün sonra noter aracılığı ile ayıp ihbarında bulunduğundan davalıdan talepte bulunamayacağı-
TTK. mad. 23/f.I-c uyarınca; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesinin gerektiği; açıkça belli değilse alıcının, malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğu; diğer durumlarda ise TBK. mad. 223'ün uygulanması gerektiği- Dava konusu bademleri teslim alan davacı alıcının iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiği; davacının teslim tarihinden dört gün sonra davalıya noter aracılığı ile süresinden sonra ayıp ihbarında bulunduğu; süresi içinde ayıp ihbarında bulunmayan davacının davalıdan talepte bulunamayacağı-
Aracın davacıda olduğu sürece satış bedeline faiz talep edilemeyecek olup, davacının davalıya ödediği ayıplı mal bedelinin tahsiline karar verildiğinden davacıda olduğu anlaşılan ayıplı malın davalıya iadesi hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Davacının, teminat mektubunun nakde çevrilmesi üzerine teminat mektubu bedelini davalının borcu olarak kaydettiği, davalının yapmış olduğu ödemelerin ve davacıdan olan alacaklarının düşümü sonucunda davacının davalıdan 7,80 TL cari hesap alacağı olduğu, davacının bu alacağını talep edebileceği, dava dışı Cezayir firmasının Cezayir Mahkemeleri nezdinde talep ettiği 363.198,00 USD tazminat davasının davacı aleyhine sonuçlanmamış ve bu aşamada davacının tazminat ödemeye mahkum edilmemiş olması ve de davacının Cezayir firmasına herhangi bir ödeme de yapmadığı, Cezayir mahkemelerince davacının bu aşamada bu tazminatı ödemeye mahkum edilmemiş ve yasal yolların halen tüketilmemiş olması karşısında bu alacağa yönelik istemin henüz ileri sürülemeyeceği gerekçesi ile davanın 7,80 TL cari hesap alacağı için olmak üzere kısmen kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu-
İki tarafın tacir ve aradaki ilişkinin ticari satım olduğu davada, davalı taşınmazı resmi satış sözleşmesi ile almış olduğu tarihten itibaren ayıp ihbar süreleri içinde durumu satıcıya bildirmekle yükümlü olup TTK. çerçevesinde değerlendirme yapılması gerektiği-