Çeşidiyle belirlenen bir menkulün satımında, sözleşenlerin çeşidini belirlemek için sözleşmede öngördükleri vasıflardan biri teslim edilen şeyde bulunmazsa artık ayıplı teslim değil satılandan başka bir şeyin tesliminin yani aliud tesliminin söz konusu olacağı- Somut uyuşmazlıkta, mahkemece uyuşmazlığa konu makine konusunda alanında uzman bilirkişi ile birlikte dava konusu makinenin bulunduğu yerde keşif yaptırılarak makinenin yazışmalarda belirtilen özelliklerde bir makine olup olmadığının tespiti, şayet belirtilen özelliklerde olmadığının tespit edilmesi durumunda bu hususun aliud teslim olduğu, aliud teslim durumunda ayıp ihbar sürelerinin uygulanmayacağı nazara alınmak süretiyle karar verilmesi gerektiği-
Asıl ve karşı davaların yargılamaları birlikte yürütülmekte olup, her dava bağımsız karakterini koruduğundan temyiz sınırının da buna göre belirleneceği- İade faturalarının davaya konu ayıplı ürünlere ilişkin olduğuna dair karşı davacının bir beyanı bulunmadığından ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıç tarihi düzenlenen faturalardan anlaşıldığından, davaya konu ürünler için iade faturalarının sadece karşı davacı tarafından dayanılıp sunulan faturalar olduğunun nazara alınması gerektiği-
Ancak davacının gizli ayıp iddiasında bulunduğu aracı, ikinci el olarak satın aldığı nazara alınarak, varsa ikinci el satışa ilişkin belgelerin değerlendirilmesi, yoksa aynı marka, model ve özelliklerdeki aracın davacının alım tarihi itibariyle ikinci el rayiç değeri üzerinden değerlendirme yapılması ve belirlenen miktara göre bir karar verilmesi gerekirken, talep aşımı da oluşturacak şekilde ilk alıcının alım faturasındaki miktar esas alınarak hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Taraflar arasındaki sözleşmede, sözleşmeye konu malların, davalı tarafça davacıya ait inşaat mahallinde teslimi öngörülmüş olup, bu hüküm nedeniyle gerek taşıma gerekse teslim sırasında meydana gelen hasarlardan davalının sorumlu olduğu-  Taraflar arasındaki sözleşmenin ifası, inşaat sahasında teslimi de öngördüğünden, somut olayda TTK’nın 23/(1)-c. maddesinde yer alan ayıp ihbar hükümlerinin uygulanmayacağı-
Ticari satımlarda ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı her türlü davanın, satılandaki ayıp daha sonra çıkmış olsa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı (TTK. mad. 23/1; TBK mad. 231/1)- Makinelerin yenisi ile değiştirildiği ikinci teslim tarihleri ve dava açılış tarihi gözetildiğinde iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu-
Aracın “0” km olarak sahibine teslim edildikten sonra, ardı ardına gerçekleşen arızalar nedeniyle birçok parçasının tamamen değiştirildiği; yapılan onarımlar sonucu arızaların giderilmiş olduğu; ancak bu arızaların giderilmesi amacıyla aracın birçok parçası değiştirilip, böylece aracın orijinal hâlini kaybettiği gibi, motorun da tamamen demonte edilerek parçalarının değiştirilmesinin gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, arızalar giderilse bile alıcının araca duyduğu güvenin sarsılması nedeniyle araçtan beklediği yararı, konforu ve perfonmansı sağlayamadığı, davacı tarafça değişiklik talebi iletilmesine karşın, davalı yanın bu istemi yerine getirmediği, alıcının değer düşüklüğüne ilişkin zararı giderilerek de olsa aracı bu şekilde kullanmaya zorlanamayacağı, araçtaki bu nitelikte arızaların giderilmesinin aracın gizli ayıplı olduğunu ve değiştirilmesi şartlarının gerçekleşmediğini göstermeyeceği- "Bilirkişi raporunun yeterli olmadığı, araç üzerinde teknik inceleme yapılarak ayıpların onarıma rağmen devam edip etmediği, arızaların onarımından dolayı araçta bir değer kaybının olup olmadığı, davacının ücretsiz onarım talebinin içeriği, onarımdan dolayı araçta bir değer kaybının bulunup bulunmadığı, araçta meydana gelen arızaların sıklığı ve niteliğinin tespiti ile sonucuna göre, hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme ya da misli ile değiştirme hakkının olup olmadığı da değerlendirilerek sonuca varılması gerektiği gerekçesiyle bozma kararı genişletilmek suretiyle kararın bozulması gerektiği" yönündeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
İtirazın iptali davasında davalıların "borçlarına karşılık davacı tarafından kendi nam ve hesaplarına 3. kişiye yapılan ödeme karşılığında balık teslim ettikleri" iddiasını, hayatın olağan akışı, TÜİK verileri gibi değerlendirmelerle ispat etmesi mümkün müdür?
Fatura tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz ise de (faturanın) ticari defterlere kaydedilmiş olmasının malın teslim alındığı ve içeriğinin kabul edildiğine dair karine teşkil edeceği- Konusu taraflar arasında akdedilmiş olan süt alım sözleşmesi olan uyuşmazlıkta; her ne kadar davalı taraf, bu faturalara yönelik kendi kayıtlarına iade faturası adı altında fatura düzenlemiş ise de bu faturaların davacıya tebliğ edildiğine ve iade faturalarının teslim alınan hangi mala ilişkin olarak düzenlenen faturalara yönelik olduğu yolunda bir açıklama bulunmadığı-
Davaya konu makinelerin taraflar arasında düzenlenen sözleşmede belirtilen makinelerin teknik özelliklerine sahip ve çalışır durumda olup olmadığı, makinelerde üretime dayalı ayıp bulunup bulunmadığı, ayıplı ise de açık veya gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı, buna göre makinelerin davacı alıcıya ne zaman teslim edildiği ve TTK mad. 23 gereğince ayıp ihbar sürelerine uyulup uyulmadığının tespit edilmesi gerektiği-
2. el olarak satın alınan araçla ilgili olarak düzenlenen araç teslim tutanağında "aracın kaporta ve mekanik durumu" mevcut haliyle görülüp müşteri tarafından kabul edilerek teslim alındığı not olarak belirtilmiş, teslim tutanağı da davacı tarafından imzalanmış olduğundan, aracın mevcut hali ile incelenerek teslim alındığı görüldüğü gibi, davalının da ayrıca bir garanti taahhüdünde bulunmadığı anlaşıldığından, satın alınan aracın arızası nedeniyle ödenen tamir bedelinin iadesi istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği-