Adli Tıp Kurumu'nun imza incelemesinde son merci olarak kabulü mümkün bulunmayıp, raporun anılan kurumdan alınmış ve heyetçe düzenlenmiş olması, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ona üstünlük sağlamayacağından salt bu nedenle anılan rapor esas alınarak sonuca gidilemeyeceği-
4949 Sayılı Kanunla değişik İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, borçlunun imzaya itirazının kabulü halinde takibin "durdurulması" yerine "iptaline" karar verilmesi ve takipte birden fazla borçlu olduğu gözetilmemesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de; yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekeceği-
Bilirkişi incelemesi ile senet bedelinde tahrifat yapıldığının belirlenmesi halinde, senedin tahrifattan önceki miktar için geçerli sayılması gerekir ise de; somut olayda borçlular tahrifat iddiası yanında ayrıca imzaya da itiraz ettiklerine göre ve bilirkişi raporunda senet üzerindeki imzaların borçluların eli ürünü olmadığı anlaşıldığından mahkemece borçluların imzaya itirazının kabulü ile İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, itiraza konu senet yönünden takibin "durdurulması"na karar verilmesi gerekeceği-
Takibin muvakkaten durdurulması halinde tazminata hükmedelebileceğinden, mahkemece verilmiş bir durdurma kararı bulunmadığından, borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu- Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekeceği-
Mahkemenin "itirazın kabulüne" ilişkin hüküm fıkrasının İİK'nun 170/3. maddesi gereğince takibin durdurulması sonucunu doğuracağı-
Mahkemece; içeriği benimsenen ve usulüne uygun olarak düzenlenmiş olduğu anlaşılan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan rapor göz önünde tutularak imzaya itirazın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı-
Yetki sözleşmesi, ancak tacirler ve kamu tüzel kişileri arasında yapılabileceğinden ve gerçek kişi olan tarafların tacir olduklarına ilişkin bir belge dosyada bulunmadığından söz konusu yetki sözleşmesinin geçerli olmadığı-
Takibe konu çekin keşide tarihi dikkate alındığında yetkili yönünden de İİK.nun 170/3. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı kanunun 68/a maddesinin 4. fıkrası uyarınca imza incelemesi yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken sadece borçlu şirketin diğer yetkilisi yönünden yaptırılan imza incelemesi sonucuna göre imza itirazının kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararının, İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğuracağı-
Senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekeceği, imzaya veya paraf imzasına itiraz halinde ise, yöntemince imza incelemesi yapılması gerekeceği, düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılacağı-