Hacizde tertip ilkesi ve usul ekonomisi gereğince, borçlunun malları haczedilirken, muhafazası ve satılması en kolay ve yokluğu borçluya en az yük teşkil edecek mallardan hacze başlanılması, haciz yapılırken alacaklı ve borçlunun menfaatlerinin mümkün olduğu kadar dengelenmeye çalışılması gerektiği- 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. maddesine eklenen fıkranın birinci cümlesinin; ''... ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır'' ibaresi ile ''...veya kamu hizmetlerini aksatacak...'' ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve E.: 2014/194, K.: 2015/55 sayılı Kararı ile iptal edilmiş olduğu-
Belediyenin borcundan dolayı, belediye başkanının makam aracının haczedilebileceği- Belediye K. mad. 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir” hükmünün, yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden önce başlatılan icra takiplerinde uygulanamayacağı- 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. maddesine eklenen fıkranın birinci cümlesinin; ''... ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır'' ibaresi ile ''...veya kamu hizmetlerini aksatacak...'' ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve E.: 2014/194, K.: 2015/55 sayılı Kararı ile iptal edilmiş olduğu-
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi, tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa da, lehine satış vaat edilen kişi adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe mülkiyetin intikalini sağlamayacağı- Sonradan tapu iptal ve tescil kararına dayalı olarak taşınmazın maliki olan üçüncü kişinin, haczin kaldırılması için  genel mahkemede mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açması gerektiği-
Yargıtay'dan tehiri icra kararı alabilmek üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesinin İİK.nun 85/son maddesiyle de bağdaşmayacağı, borçlu, dosya borcunun tamamını fer'ileriyle birlikte karşılayacak şekilde dosyaya süresiz ve kesin teminat mektubu sunduğuna göre, mahkemece, istemin kabulü ile daha önce konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İİK’nun 85. maddesinin son fıkrasına göre, haciz koyan memurun, borçlu ile alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle mükellef olduğu, anılan düzenlemeden hareketle, hacizde tertip ilkesi ve usul ekonomisi gereğince, borçlunun malları haczedilirken, muhafazası ve satılması en kolay ve yokluğu borçluya en az yük teşkil edecek mallardan hacze başlanılması, haciz yapılırken alacaklı ve borçlunun menfaatlerinin mümkün olduğu kadar dengelenmeye çalışılması gerekeceği-
Şikayete (ve hacze) konu buhar türbininin elektrik üretimi olmadan, çevrim santrali çalışamayacağından, bilirkişi raporuyla mahcuzun işletmeden telef, tağyir ve tahrip olmadan ayrılmasının mümkün olduğunun tespit edilmesinin, mahcuzun mütemmim cüz olma özelliğini ortadan kaldırmayacağı, haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Borçlu şirkete ait işyeri açma ve çalıştırma ruhsatının haczine ilişkin şikayet üzerine,  öncelikle icra mahkemesinde duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan sonra, tarafların iddia ve delillerinin toplanması, ilgili kurum ve kuruluşlara yazı yazılarak, gayrisıhhi müessese ruhsatının hukuki niteliği, akaryakıt istasyonu yapısından ayrı olarak tek başına ekonomik değere sahip olup olmadığı, tek olarak ve akaryakıt istasyonundan ayrı devrinin mümkün bulunup bulunmadığının sorulması ve bu konuya ilişkin mevzuatın irdelenerek, şayet gayrisıhhi müessese ruhsatının, bir ticari işletme olan akaryakıt istasyonundan ayrı ve müstakil bir ekonomik değere sahip olduğu ve tek başına devrinin mümkün bulunduğu sonucuna varılırsa haczedilebileceği, aksi takdirde haczinin mümkün olmadığının kabul edilmesi gerektiği-
Kıdem tazminatının ücretten sayılacağına dair bir hüküm bulunmadığından tamamının haczedilebileceği-
Adi ortaklık adına şikayetin ortaklardan herhangi biri tarafından açılması zorunlu olduğu; tüzel kişiliği bulunmayan adi ortaklık adına yapılan şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle icra mahkemesince re'sen reddine karar verilmesi gerektiği- Adi ortaklıkta her ortak şirketin iştirak hakkına sahip olduğundan, ortağın kişisel alacaklılarının, borçlu ortağın şirketteki, yıl sonunda bilançonun düzenlenmesi ile ortaya çıkan kar payını haczettirebileceği ve adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payının da haczinin mümkün olduğu-
Borçlu tarafından, dosya hesabında tespit edilen bakiye borç miktarını karşılayan miktarda teminat mektubunun icra dairesine sunulmak suretiyle dosya borcu depo edilmesiyle daha önce konulmuş bulunan hacizlerin aşkın hale geleceği-