Medeni Kanun’un 734/2. maddesi hükmü gereğince önalım bedelinin belirlenen yere nakden yatırılması gerekirken teminat mektubunun önalım bedeli olarak kabul edilmesi yerinde olmayıp verilen kesin süre içinde onalım bedeli nakden yatırılmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece davacının diğer tanıkları dinlenmemiş, dava konusu payın satış tarihindeki değerinin bedelinin saptanması için yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmamış, gösterilen emsal taşınmaz satışları değerlendirilmeyerek eksik inceleme ile bedelde muvazaa iddiasının kanıtlanamadığından hareketle davacıya tapuda gösterilen satış bedeli üzerinden onalım bedelini depo etmesi için kesin süre verilmiştir, bu durumda öncelikle davacının yukarıda belirtildiği şekilde bedelde muvazaa iddiasına ilişkin tüm delillerinin toplanması, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek bedelde muvazaa iddiası üzerinde durulması ve ondan sonra önalım bedelinin depo edilmesi için davacı tarafa önalım bedelini depo etmesi için uygun süre tanınarak sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Onalım davalarında görev tespitinin bedele göre yapılacağı-
Trampa bir satım akdi olmadığından onalım hakkının kullanılamayacağı, trampaya konu taşınmazlar her zaman aynı değerinde olmayabilir, eşitliği sağlamak için birisine bedel ilave edilebileceği-
Önalım hakkının kullanılması nedeniyle tapu iptali ve tescili istemine ilişkin davada, görülmekte olan davanın sonucunu etkileyecek davanın sonucunun beklenmesi gerektiği-
Davacıya önalım hakkını kullanıp kullanmayacağının sorulması, kullanmak istemesi halinde satış bedelinin depo ettirilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekeceği-
Davacı adına tesciline karar verilen toplam paya isabet eden, tapudaki satış bedelinin harç ve masraflarla birlikte davacıya depo ettirilmesi ve ondan sonra karar verilmesi gerekeceği-
Önalıma konu payın 1.500.000.000.-TL ye satılmasına rağmen dava açılması üzerine satış bedelinin kat kat üzerinde iki icra dosyasında toplam 51.500.000.000.-TL haciz konmasında davalının tamamen kötü niyetli olduğu ve işlemin davacının önalım hakkının önlenmesine yönelik olduğu ortada olduğundan davanın açılmasından sonra davalı payı üzerine konulan haciz şerhinin iyi niyetli olarak konulduğundan da bahsedilemeyeceğinden payın haciz şerhiyle yükümlü tutulmadan davacı adına tescili gerekeceği-
Tapuda yapılan işlemin bağış olmayıp satış olduğu sonucuna varıldığına göre, mahallinde keşif yapılarak işlemin yapıldığı tarih itibariyle önalım hakkına konu payın, gerçek bedelinin belirlenmesi, bu bedel üzerinden davacıya önalım hakkını kullanıp kullanmayacağının sorulması, kullandığı takdirde bedelinin depo edilmesi için kendisine süre tanıması ve ondan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Önalım bedelinin hükümden önce mahkemece belirlenecek süre içinde mahkeme veznesine depo edilmesi için davacıya önel verilmesi gere kir. Mahkeme bu hususta kesin mehil de verebilir. Kesin mehil içinde işlem yerine getirilmez ise hakkın yitirilmiş olacağı-