Mahkemece davanın reddine karar verildiğine göre yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına dava dilekçesinde gösterilen harçlandırılmış miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3.kısmına göre belirlenecek nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği-
Önalım hakkının tapudaki satış bedeli, harç ve masraflar tutarı üzerinden tanınması ve yargılama giderlerine de bu miktarlar üzerinden hükmedilmesi gerekeceği; dava konusu iki ayrı satış olup yargılama giderleri harç ve vekalet ücretinden davalıların müteselsil sorumluluğu olmadığından ayrı ayrı hüküm altına alınması gerekeceği; ayrıca tapuda gösterilen satış bedeli ve davalı tarafından ödenen harç ve masraflar üzerinden harç hesaplaması yapılması gerekeceği-
Muvazaa iddiasının kanıtlanması için keşfin tek başına yeterli delil olmadığı; sadece davacının diğer delillerini doğrulamak bakımından önem arz ettiği; davacının ise, 16.6.2011 tarihli delil listesinde tanık deliline de dayandığı ve tanıklarını bildirdiği; bu durumda mahkemece öncelikle davacının bildirdiği tanıkların dinlenip, tüm deliller birlikte değerlendirilerek muvazaa iddiası konusunda bir sonuca ulaşıldıktan sonra depo kararı verilmesi gerektiği-
Bedelde muvazaa iddiası ile açılan davalarda depo ettirilecek bedelin, bu iddia doğrultusunda tarafların delillerinin toplanmasından sonra belirlenebileceği-
önalım hakkına konu edilen pay 301 parsel No’lu taşınmazın paydaşı A.Ü. tarafından davalıya 20.01.2006 tarihinde 300.000 TL bedelle satıldığı; davacının ise tapuda satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia ettiği; davacının bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekeceği; satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddianın tanık dahil her türlü delille kanıtlanabileceği-
Davalı satış akdinin tarafı olduğundan, bu akdin bedele ilişkin kısmının muvazaalı olduğunu, gerçek satış bedelinin tapudaki miktarın üstünde bulunduğunu iddia edemeyeceği; zira bir kimse yaptığı akitle bağlı olup, kendi yaptığı muvazaalı işlemden, kendi yararına sonuç çıkartamayacağı-
Harcı yatırılarak davaya müdahale istemi bulunduğuna göre müdahil davacıların önalım bedeline eşit oranda iştirakleri sağlanarak sonucuna göre ön alım hakkına konu payın yarısının müdahil davacılar adına tapuya tesciline karar vermek gerektiği-
Baba-oğul arasındaki satış işleminin gerçekte bağış olduğu; davalının, dava konusu taşınmazla ilgili ortaklığın giderilmesine ilişkin dava dosyasındaki beyanının, bu davada davalının işlemin gerçekte bağış olduğunu savunmasına engel olmayacağı; mahkemece, İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca önalım hakkının cereyan etmeyeceğinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Tapudaki işlemin tarafı olmayan davacının tapudaki işlemin gerçekte trampa olmadığını tanık dahil her türlü delille ispatlaması mümkün olup, trampaya konu edilen taşınmazlar arasında değer farkı olması tek başına işlemin trampa olmadığını kanıtlamaya yeterli olmadığı gibi resmi senette aradaki bedel farkının alındığı da yazılı olup trampa yolu ile edinilen paya ilişkin olarak önalım hakkı kullanılamayacağından davanın reddi gerektiği-
Mahkemece, davalının fiili taksim savunması üzerinde durularak bu konuda davalıların ve varsa karşı taraf delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, mahallinde yapılacak keşifle eylemli taksim olup olmadığının belirlenmesi ve eylemli taksimin varlığı tesbit edildiğinde paydaşların kullandıkları yerlerin krokide gösterilmesi, bu konuda denetime elverişli uzman bilirkişi raporu alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-