Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılarak, muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunacağından; davalı vekilinin cevap dilekçesinin ve yetki itirazının süresinde olduğunun kabulü ve davalının yetki itirazı konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
Tebliğ yapılan adresin mernis adresi olduğundan geçerli olduğu değerlendirilmişse de; tebligat adresinin adres kayıt sistemindeki mernis adresi olduğu tebliğ evrakında belirtilmediğinden tebliğ işlemi usulsüz olduğu gibi öncelikle Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine göre bilinen adrese tebliğ işlemi yapılmadan, borçlunun mernis adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğin usulüne aykırı olduğu-
K. takdirine itiraz dosyasına vekaletname sunulması halinde satış ilanının kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerekeceği-
Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için tebligatın TK.'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesine göre yapılması gerekirken dağıtıcının kendiliğinden TK.'nun 21/2. maddesine göre yapmasının kanuna aykırı olduğu-
Mahkemece ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin kabul edilerek 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ve bu durumda İİK. nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal süre içinde yapılan imzaya itirazın esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Vekilin azli veya istifası, usule uygun şekilde bildirilmedikçe mahkeme ve karşı taraf bakımından hüküm ifade etmeyeceğinden, vekillik görevinin devam ettiği kabul edilen avukata direnme kararının tebliği ile 15 günlük temyiz süresinin başlayacağı-
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik başvurunun şikayet niteliğinde olup , öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde icra mahkemesine yapılması gerektiği- Borçlunun, şikayet dilekçesinde, ödeme emrine dair tebligattan haberdar olduğunu bildirdiği tarihe göre, icra mahkemesine yaptığı başvuru İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yedi günlük süreden sonra olduğu anlaşıldığından, şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekeceği-
İcra emrinin ipotek borçlusuna usulsüz tebliğ edildiği gerekçesiyle Tebligat Kanununun 32. maddesi uyarınca usulsüz tebligatı öğrendiği tarihin tebliğ tarihi kabul edilerek icra emrinin tebliğ tarihinin 23.03.2001 olduğunun tespitine karar verildiği alacaklı şirketin yapılan ikinci ihalede taşınmazı alacağına mahsuben satın aldığı, bu durumda davacı-borçlunun en geç 23.03.2001 tarihinde satış dosyasından haberdar olduğu, icra emrinin ipotek borçlusuna tebligatın usulsüz yapıldığı yönündeki iddianın yerinde olmadığı, tescil yolsuz olmadığından davalının da kötüniyetli olduğunun ileri sürelemeyeceği, dolayısıyla tapu iptal ve tescil isteminin reddi gerekeceği-
İİK.nun 89. maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğine yönelik şikayetin, ancak bu tebligata muttali olunan tarihten itibaren 7 gün içinde yapılabileceği-
Tespit edilen ödeme emrinin tebliğ tarihine nazaran, dava, ödeme emri ile verilen otuz günlük ödeme süresi sona ermeden, hatta henüz başlamadan açıldığından süre yönünden tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-