Borçlu P. U. adına Mernis adresine çıkarılan ilk tebligatın adresten ayrıldığından bahisle iade edildiği, daha sonra  ödeme emri tebligat zarfı üzerine "mernis adresi" olduğu yazılarak ödeme emrinin yeniden tebliğe çıkarıldığı ve posta memuru tarafından T.K'nun 21/2. maddesine göre 13.08.2014 tarihinde tebliğ işleminin yapıldığı görüldüğü, bu durumda,   ödeme emri tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından T.K.'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının tebliğ işlemini T.K.'nun 21/2. maddesi uyarınca yapması  yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu, bu nedenle, TK'nun 21/2. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliği usulüne uygun olmadığı, o halde mahkemece, borçlunun şikayetinin kabulü ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verilmesi gerekeceği-
İmzaya itiraz ve zamanaşımı itirazı için yasal beş günlük sürenin geçirilmiş olduğu anlaşıldığından, mahkemece, imzaya itirazın ve zamanaşımı itirazının süre aşımı nedeni ile reddine karar verilmesi gerekeceği-
89/2 haciz ihbarnamesini almakla şikayetçinin 89/1' e göre gönderilen haciz ihbarnamesinden haberdar olduğunun ve öğrenme tarihine göre yasal süre geçirildikten sonra 89/1 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayetinde bulunulduğu, usulsüz tebliğ şikayetinin reddi gerekeceği-
Acentanın aracılıkta bulunduğu veya yaptığı sözleşmelerle ilgili olarak müvekkili adına dava açabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabileceği hükmünün acentanın icra takiplerinde müvekkili adına alacaklı sıfatıyla takip yapmasını ve kendisine karşı aynı sıfatla takip yapılmasını da kapsayacağı; yabancılar adına acentalık yapanlar hakkında sözleşmelerde yer alan bu hükme aykırı şartların geçersiz olduğu- Beyan edilen öğrenme tarihinin aksinin tanık beyanıyla ispat edilemeyeceği-
Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılarak, muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunacağından; davalı vekilinin cevap dilekçesinin ve yetki itirazının süresinde olduğunun kabulü ve davalının yetki itirazı konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
Tebliğ yapılan adresin mernis adresi olduğundan geçerli olduğu değerlendirilmişse de; tebligat adresinin adres kayıt sistemindeki mernis adresi olduğu tebliğ evrakında belirtilmediğinden tebliğ işlemi usulsüz olduğu gibi öncelikle Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine göre bilinen adrese tebliğ işlemi yapılmadan, borçlunun mernis adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğin usulüne aykırı olduğu-
K. takdirine itiraz dosyasına vekaletname sunulması halinde satış ilanının kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerekeceği-
Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için tebligatın TK.'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesine göre yapılması gerekirken dağıtıcının kendiliğinden TK.'nun 21/2. maddesine göre yapmasının kanuna aykırı olduğu-
Mahkemece ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin kabul edilerek 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ve bu durumda İİK. nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal süre içinde yapılan imzaya itirazın esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Vekilin azli veya istifası, usule uygun şekilde bildirilmedikçe mahkeme ve karşı taraf bakımından hüküm ifade etmeyeceğinden, vekillik görevinin devam ettiği kabul edilen avukata direnme kararının tebliği ile 15 günlük temyiz süresinin başlayacağı-