Borçluya yapılan ödeme emri tebligatı usulüne uygun olmasa da, borçlu daha sonra icra müdürlüğünden teminatın iadesine muvafakati hakkında talep ettiğinden, mevcut tebligata ıttıla kesbettiğinin kabulü gerektiği ve bu durumda, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlunun söz konusu talep tarihinden itibaren beş gün içinde ödeme emrine itiraz etmediğinden, 5. günün bitiminde ihtiyati haczin kesin hacze dönüşeceği ve davacının hacizleri davalının hacizlerinden sonra olduğundan, sıra cetvelinin iptali istemli davanın reddi gerektiği-
Tebligat sırasında adresinde bulunmayan muhatabın «tevziat (dağıtım) saatinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği»nin tebligat parçasında belirtilmesinin, gerçek kişiler yönünden zorunlu olduğu, tüzel kişi muhataplar bakımından bunun belirtilmemiş olmasının tebligatın hükümsüzlüğünü gerektirmeyeceği–
Tebligat Kanununun 21 ve Tebligat Tüzüğü‘nün 28. maddesi uyarınca; muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek kişilerin hiçbirisi gösterilen adreste bulunmazsa; tebliğ memurunun bu kişilerin adreste bulunmama sebeplerini, bilmesi muhtemel konusu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti, zabıta âbir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan kaçınmaları halinde bu durumu da tutanağa yazıp imzalamaları (imzalatmaları) gerekeceği, ayrıca, tebliğ sırasında hazır bulunmayan muhatapların, tevzi (dağıtım) saatlerinden sonra adrese geldiğinin (döndüğünün) beyan edilmesi halinde, bunun tebligat parçasına yazılıp imzalanması gerekeceği–
«Usulsüz tebliğ»le ilgili istemin, tetkik mercine ‘gecikmiş itiraz’ şeklinde sunulmuş olması halinde de, başvurunun hukukî niteliği hakimce belirleneceğinden (HUMK. 76; şimdi; HMK. 33) istemin «şikayet» olarak incelenip sonuçlandırılması gerekeceği–
İcra emrinin Tebligat Kanununa uygun olarak tebliğ edilmediğinin saptanması halinde «icra (ödeme)emrinin iptaline» değil «tebliğ tarihinin düzeltilmesine» karar verilmesi gerekeceği–
Şirket adına tebligat yapılan kişinin şirketin işçisi olduğu, selahiyetli mümessilin işyerinde bulunmadığı veya evrakı alamayacak durumda olduğu hususu da tebliğ memurunca araştırılıp, tebliğ belgesine şerh verilmediğinden ödeme emrinin tebligatı usulsüz olduğu-
Borçlu tarafından «tebligatın usulsüzlüğü iddiası (şikayeti)» ile birlikte «borca itiraz»da bulunulmuş olması halinde öncelikle tebligatın usulsüzlüğü iddiasının incelenip, itirazın süresinde olduğunun tespiti halinde itirazın esasının incelenmesi gerekeceği-