Kira bedelinin tespiti, birleşen dava ise kira bedelinin tenzili istemin ilişkin davada; mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne karar verildiğine göre reddedilen miktar üzerinden kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi ve yargılama giderlerinin de kabul ve reddedilen kısım oranlanarak taraflara yükletilmesi gerektiği-
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440/III-1 ve 2. maddeleri gereğince; aynı yasanın 8. maddesinde gösterilen davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilemeyeceği-
HUMK'unun 440/III-1 ve 2.maddeleri gereğince; aynı yasanın 8.maddesinde gösterilen davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilemeyeceği-
HUMK. 440/III-1 ve 2. maddeleri gereğince; HUMK. 8'de gösterilen davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilemeyeceği- HUMK. uyarınca, sulh mahkemesince verilen kira bedelinin tespitine ilişkin hüküm için karar düzeltme yolunun kapalı olduğu-
Kira bedelinin ve kira sözleşmesindeki artış hükmünün değişen şartlar nedeniyle uyarlanması istemine ilişkin davada; sözleşmede kararlaştırılan kira artış şartında uyarlamaya gidilemeyeceği; bu durumda mahkemece sözleşmenin uyarlanmasına ilişkin kural ve yöntemlerin ışığı altında; yerinde uygulama yapılıp, uzman bilirkişiler düşüncesinden de yararlanmak suretiyle, kiralananın niteliği, kullanma alanı, konumu, bölgede kira parasını da etkileyecek normalin üstündeki imar ve ticari gelişmeler gibi değişiklikler, emsal kira paraları, vergi ve amortisman giderlerindeki artışlar araştırılıp, değerlendirilerek, sonuçta işlem temelinin çöktüğü, sözleşmedeki çıkar dengesinin katlanılamayacak derecede davacı aleyhine bozulduğunun benimsenmesi halinde kiracının ne miktar kira parasından sorumlu olacağının belirlenmesi, böylece sözleşmedeki kira parasını, tarafların amacına uygun objektif iyiniyet, hak ve nesafet (TMK 2/1, 4. md) kurallarının elverdiği ölçü ve düzeyde uyarlanması, aksi halde ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Kira bedelinin tespiti ve kira alacağı istemine ilişkin davada; taraflara yüklenen borç miktarı ve tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerektiği; mahkemece bu husus gözetilmeden davalıdan tahsiline karar verilen kira alacağı miktarı belirtilmeksizin infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Ödenen kira bedelinin iadesi, kira bedelinden indirim ve tazminat istemlerine ilişkin davada; mahkemece kiralanan ayıplı bir şekilde teslim edildiğine göre TBK.'un 307. maddesine göre değerlendirme yapılarak kira bedelinden ayıpla orantılı bir şekilde indirime gidilmesi gerektiği-
6217 Sayılı Yasa'nın geçici 2. maddesinde değişiklik yapan 6353 Sayılı Yasa'nın 53. maddesine göre; kiracının Türk Ticaret Kanun'un' da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354'ncü maddelerinin 1.7.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı-
Kural olarak kira sözleşmesinin şekle bağlı olmadığı; yazılı olarak yapılabileceği gibi sözlü olarak da yapılabileceği; kira sözleşmesinin yazılı olması zorunluluğu bulunmadığından, kira ilişkisinin varlığı ve koşullarının ispatının önem kazandığı; kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, kira ilişkisi ve kira miktarının kiraya veren, ödeme savunmasının ise kiracı tarafından ispatlanması gerektiği; mahkemece, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuş ise de bilirkişi raporunda, davacının iddia ettiği aylık kira miktarı ve yine iddia edilen artış şartına göre hesaplama yapılmış olup bu konulardaki davacı iddiası dosya arasında bulunan delillerle kanıtlanamadığı; mahkemece davacının sözlü olarak kararlaştırılan aylık kira bedeli ile kira artışı iddiasına ilişkin tüm delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Türk Borçlar Kanunu Genel Hükümlere tabi olan yerlerde ise akdin kural olarak sözleşmede öngörülen süre hitamında sona ereceği ve mecurun kira parası hakkında taraflar arasında anlaşmazlık bulunması durumunda kira akdinin asli unsurlarından olan kira bedeli konusundaki uyuşmazlık nedeniyle artık devam eden bir kira sözleşmesinin varlığından söz etme olanağının olmadığı, ortada devam ettiğinden söz edilebilecek bir kira akdi bulunmadığına göre musakkaf olmayan kiralananlara yönelik kira tespitinin de talep edilemeyeceği, uyuşmazlığa konu olan kiralananın Borçlar Kanunu'nun genel hükümlerine tabi bir taşınmaz kirası olup konut ve çatılı işyeri kiralarına uygulanan TBK.'un 339., 344. maddesi ve devamı maddeleri hükümlerinden faydalanamayacağı-