Sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin uyuşmazlıkta, icra mahkemesince, ortada bir sıra cetveli olmadığı şeklinde gerekçe kurulmuşsa da, icra müdürlüğünce tanzim edilmiş olan sıra cetveli ile ilgili olarak tarafların delilleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Sıra cetvelindeki şikayete ilişkin davada, İİK'nın 142. maddesi şikayet alacağının aslına ilişkini olması halinde genel mahkemelerin görevli olduğu- Şikayete konu olayda şikayetçi; sıra cetvelinin 1. sırasında kayıtlı Y.. A..'nın ipoteği temlik aldığını, ancak ipoteğin hükümsüz kalması nedeniyle şikayet olunanın sıra cetvelinde yer almaması gerektiğini iddia ettiğinden, bu iddia alacağın aslına ilişkin olup, alacağın aslına ilişkin bu iddianın çözüm yerinin genel mahkemeler olduğundan bu itibarla mahkemece HMK'nın 114/c, 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği -
Üst sınırı aşan alacakların, teminattan faydalanamayacakları ve adi alacak olarak kalacakları, üst sınır ipotek limitine kadar olan alacak ve fer'ileri toplamı için ise ayrı bir takibe ve hacze gerek bulunmadığı- Şikayetçi tarafın üst sınır ipoteği limiti kapsamında kendisine pay ayrılmadığına dair istemi, icra müdürünün paylaştırma yapılırken alacağın hesaplanmasına ilişkin takip hukuku kurallarını yanlış uygulamasına yönelik olup; şikayet olunan alacağının hiç ya da gösterilen miktarda bulunmadığına yönelik olmadığından, bu itirazın alacağın doğumuna ve esasına yönelik olmadığı- İpoteğin bir üst limit ipoteği olup olmadığını belirlemek icra mahkemesinin görevine girdiğinden, yani, şikayetçinin, kendisine ipotek limitinden daha az pay ayrıldığı iddiasına dayalı bu itirazı üzerine, mahkemece ipoteğin kapsamının incelenmesi gerekeceğinden bu itirazın, alacağın doğumuna ve miktarına değil, sıraya yönelik olup, icra mahkemesinin görevli olduğu-
İİK. mad. 88 uyarınca konulan hacizlerin ancak mevcut alacaklar için hüküm ifade edeceği, borçlunun henüz doğmamış alacağına ise İİK. mad. 89'de yer alan usule göre haciz konulabileceği- Sıra cetvelinde yer alan şikayete konu hacizlerin iptal edilip edilmediği ve kararların kesinleşip kesinleşmediği tespit edilmeden hükme varılmasının isabetsiz olduğu-
Mahkemece, taraf teşkilinden önce göreve ilişkin dava şartı üzerinde durulması ve HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddesi uyarınca, İcra Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemenin kendisini görevli gördüğü anlamına gelen yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı- Davacı tarafça, davalı alacaklıların ismi, adresi ve avukatlarının isminin bulunduğu sıra cetvelinin düzenlendiği, icra dosyasının numarası belirtilerek davanın açıldığı, mahkemece, sıra cetveline konu icra dosyasının getirilmesi halinde, davalılar ile ilgili HMK'nın 119/1-b maddesinde aranan ad, soyad ve adres bilgilerine ulaşılabilmesinin mümkün olduğu- Dava, alacak davası niteliğinde de olmayıp, mahkemenin kabulüne göre İİK'nın 142/1. maddesindeki sıra cetveline itiraza ilişkin olduğuna göre, davacı vekilince alacak miktarının gösterilmesine de gerek bulunmadığından mahkemenin, davacı vekilinin alacak miktarını açıklamadığı yönündeki gerekçesinde de isabet bulunmadığı-
Sıra cetveline şikayetin-
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetvelinin iptali istemini inceleme görevinin İİK'nun 142/I uyarınca Asliye Hukuk mahkemesine ait olduğu; itirazın sadece sıraya ilişkin olması halinde İcra mahkemesinin görevli olduğu-
01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkemenin HMK'nın 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu-
Borçlunun üçüncü kişideki mevcut para, hak ve alacaklarının haczinin İİK. mad. 88 uyarınca yazılacak haciz müzekkeresi ile mümkünken, üçüncü kişideki "müstakbel" hak ve alacağın haczinin İİK. mad. 89'da belirtilen usul ile mümkün olduğu- Borçlunun emekli ikramiyesinin haczi için, icra dosyalarından gönderilen yazılar İİK. mad. 88 uyarınca yazılmış haciz müzekkereleri olup, o tarihlerde borçlunun SGK nezdinde tahakkuk etmiş alacağının bulunmadığı anlaşıldığından, geçerli hacizleri bulunmayan davacıların sıra cetveline itiraz davası açmakta hukuki yararlarından söz edilemeyeceği ve her iki davanın da  usulden reddine karar verilmesi gerekeceği (HMK. mad. 114/1-h,  115/2)-
Tasarrufun iptali davasını kazanan alacaklıya iptal edilen tasarruf oranında, taşınmazı devralan kişinin verdiği ipotekli alacaklı olanlar ile sonradan haciz uygulayan alacaklılardan önce ödeme yapılması gerektiği- Lehine müdahale edilen taraf hükmü temyiz ederse onunla birlikte hareket etme yetkisine sahip olan müdahil de hükmü lehine katıldığı tarafla birlikte temyiz edebileceği, aksi halde tek başına hükmü temyiz edemeyeceği, ancak, HMK. mad. 69/1'e aykırı olarak olarak müdahil hakkında da hüküm verilmişse, fer'î müdahilin de hükmü sadece kendisi bakımından (hükmün kendisine ilişkin bölümünü) temyiz edebileceği-