Mahkemece, sıra cetveline itiraz davalarında kurulması gereken hüküm şekline uygun olarak, davalıya ayrılan payın yargılama giderleri ve vekalet ücreti dahil olmak üzere davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, sıra cetveline yönelik şikayetlerde kurulan hüküm şekline uygun olarak, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece, davalının sıra cetvelinin 1. sırasında yer alan alacağının dayanağı olan rehnin, davacının alacağının dayanağı olan rehin tarihinden daha önce olduğu, bu durumda davalı alacağının daha önce doğduğunun kabulü gerektiği, buna göre de sonraki tarihte doğan davacı alacağı bakımından muvazaa yaratılamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacının takibine dayanak yaptığı çekin doğum tarihi saptanarak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerektiği yönünde önceden bozulduğu anlaşılmakla; davalı tarafın takibine dayanak bononun keşide tarihinin ..2010 olduğu, davacı alacağının davalı taraf alacağından önce doğduğu, ve bu durumda, mahkemece, davalılardan alacağı temlik alan aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Asıl davanın, İİK'nın 142/1. maddesine dayalı sıra cetveline itiraz; birleşen davanın, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17. maddesine dayalı çıkma payı alacağı nedeniyle başlatılan icra takibi kapsamında kooperatifin borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, her iki dava; dava şartları, niteliği ve inceleme koşulları itibariyle farklılık arzettiğinden, mahkemece iki davanın birlikte görülmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı-
Şikayet olunan iki sene içinde İİK'nın 121. maddesine göre yetki alıp izale-i şuyu davası açarak süresi içinde satış istemiş olduğunun kabulü gerektiği ve bu nedenle 29.07.2008 tarihinde şikayet olunan tarafından konulan ilk haczin halen geçerli olduğu, sonradan konulan haczin ilk haczi ortadan kaldırmayacağı nazara alınmadan şikayet olunanın haczinin yenileme tarihi esas alınarak, yanılgılı gerekçe ile şikayetin kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Sıra cetvelinin muvazaa nedeniyle iptali davaların da sıra cetvelinde davalıya ayrılan paydan öncelikle davacı alacağının karşılanmasına, sonra artan bir pay kalırsa bunun da davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçinin alacaklı olduğu icra dosyasında haczedilen krom madenlerinin satışa konu mallar olduğu, buna karşılık şikayet edilen ve 2. sırada bulunan banka ile 3. sırada haczi bulunan Finansal Kiralama şirktinin sıra cetveline konu mallar üzerinde haczinin bulunmadığını ve hacizlerin farklı yerdeki mallar üzerinde olduğunu iddia etmiş olmasına rağmen sadece haciz tarihleri gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Şikayet olunanın borçlusu aleyhine başlattığı takipte borçlunun yaptığı yetki itirazının dosyaya geç intikal etmesi karşısında şikayet olunan tarafından yapılan haciz işleminin geçersiz olduğu, haczin geçerli olması için haciz tarihinde takibin kesinleşmiş olmasının şart olduğu, şikayet olunan tarafından daha sonra geçerli bir haciz de konulmadığı halde bu hususun dikkate alınmaması doğru olmadığı ve aynı sıra cetveline dayalı ve tarafları aynı olan diğer icra hukuk mahkemesi dosyası ile arasında bağlantı bulunduğundan her iki şikayetin HMK. mad. 166 gereğince birleştirilerek birlikte görülmesi gerektiği-
HMK'nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkemenin (alacağın sıra cetveline göre düşen hissenin miktarına bakılmaksızın ) HMK'nın 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu-
6352 s. Kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında, değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edileceği- 6352 sayılı Yasa değişikliğinin, takip tarihinden itibaren değil, haciz, satış gibi başlatılan her bir takip işlemi tarihi esas alınarak uygulanacağı-