Şikayet dışı borçlu ile şikayetçi banka arasındaki rehin sözleşmesinde, "Müşteri, özellikleri yazılı taşıtı/taşıtlarını gerek işbu taşıt kredisi sözleşmesinden, gerekse Bankayla imzalamış olduğu başka sözleşmelerden ve/veya herhangi bir nedenden doğmuş doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere rehnettiğini kabul ve taahhüt eder" hükmü yer almakta olup, borçlunun sadece anılan araçtan doğan borçlarının rehin kapsamında olmadığı, ayrıca banka ile imzalamış olduğu başka sözleşmelerden ve/veya herhangi bir nedenden doğmuş doğacak borçlarının teminatını teşkil ettiği anlaşıldığından, şikayetçi bankanın bildirdiği borç miktarına itibar edilmesinin isabetsiz olduğu-
Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu, davalı alacaklının alacağının varlığını ve miktarını takipten önce düzenlenmiş usulüne uygun birbirini doğrulayan yazılı deliller ile kanıtlaması gerekeceği- Sıra cetveline itiraz ile şikayet aynı davada ileri sürülmüş ise görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, mahkemece şikayet konusunda görevli olmadığından bahisle olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin de doğru olmadığı-
Şikayetçinin alacağının tamamen tahsil etmiş olduğunun belirlenmesi halinde, "şikayetçinin sıra cetvelinin iptalini istemekte hukuki yararının kalmadığı" gerekçesiyle HMK. mad. 114/1-h ve 115/2 uyarınca dava şartı noksanlığından şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde, mahkemece, takdir hakkının yargılamanın duruşma yapılarak görülmesinden kullanılması ve ilgililerin duruşmaya çağrılması gerektiği- Şikayette hasım gösterilmemesi ya da eksik veya yanlış kişiye husumet tevcih edilmesi talebin reddini gerektirmeyeceğinden, mahkemece şikayetçiye sıra cetvelinde sadece kendisine pay ayrılan diğer alacaklılara husumet tevcihi yönünde HMK. mad. 119/2 uyarınca kesin süre verilip bu alacaklıların da davaya dahil edilmesi, duruşma açılması, şikayet dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek, taraf teşkilinin sağlanması, varsa savunma ve delilleri değerlendirilerek uyuşmazlığın incelenmesi gerekirken, taraf teşkili yapılmadan dosya üzerinden hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Mahkemece, şikayetçinin haczinin şikayet olunan Vergi Dairesi'nin haczinden önce olduğu, şikayet olunan Vergi Dairesi'nin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 21/1. maddesi uyarınca şikayetçinin ilk sıradaki haczine iştirak edebileceği gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, icra dosyası kapsamına uygun düşmeyen, şikayetçinin süresinde satış istemediği gerekçesine dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Sıra cetveline itiraz davasında, icra mahkemesinin vermiş olduğu görevsizlik kararının taraflara tebliğ edilip edilmediği, edilmiş ise ilgili mahkemeye gönderme dilekçesinin süresinde verilip verilmediği araştırılarak, tebliğ edilmemiş ise gönderme dilekçesinin süresi içerisinde verildiğinin kabulü ile taraf delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Sıra cetvelinin bedeli paylaşıma konu mal üzerinde, satış tarihi itibariyle haczi bulunan alacaklılar dikkate alınarak düzenleneceği, aksi halde satış bedelinden pay ayrılamayacağından, adı geçenlerin sıra cetveline itiraz etmekte hukuki yararının bulunmadığı, hukuki yararın dava koşulu olduğu- Sıra cetvelindeki alacağa yönelik davalarda taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin de maktu tarife üzerinden hesaplanması gerekeceği-
Davanın sıra cetvelindeki hem sıraya hem de garame hesabına ilişkin şikayeti ihtiva ettiği, icra mahkemelerinin İİK'nun 17. maddesi uyarınca icra müdürlüğünce yapılan muamele ve işlemleri denetlemekle görevli olduğu, garame hesabına ilişkin şikayetin hesaplama tarzına ilişkin olup alacağın esasına ilişkin olmadığı, icra müdürlüklerince yapılan işlemlerin şikayet yoluyla denetlenmesi icra mahkemelerinin görevlerinden olması nedeniyle şikayet mahiyetinde olan bu hususun icra mahkemesince sonuçlandırması gerekeceği-
Taşınmaz haczinin, icra müdürünün yazı tarihinde değil, haciz şerhinin tapuya kaydedildiği günde konulduğunun kabulü gerektiği-
Tebligat yapılmaması halinde sıra cetveline karşı şikayet süresi- Sıra cetveline yönelik şikayette; temlikname içeriğine göre, bankadan, şikayetçiye temlik edilecek bir alacağın kalmadığı anlaşıldığından, mahkemece, şikayetçinin temlik sözleşmesi içeriğine uygun olarak, temlik ivazını bankaya ödediğini, dolayısıyla ipotek hakkının kendisine geçtiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar vermesi gerekeceği-
Şikayet olunan lehine usulüne uygun şekilde konulan hacizden sonra dosya içerisinde mevcut tahsilat makbuzu ile satış masraflarını yatırarak satış talebinde bulunduğu, bu itibarla şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-