HMK'nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkemenin HMK. mad. 2/1 uyarınca asliye hukuk mahkemesi olduğu- Görev hususu, açıkça temyize gelmese de, bu hususun, temyiz mahkemesince re'sen gözetilmesi gerektiği-  Davalılardan banka tacir ise de, davacı ile davalılar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi, uyuşmazlık davalılardan .. ile dava dışı borçlu arasında düzenlenen bononun muvazaalı olup olmadığı ve davalılardan banka ile dava dışı borçlu arasında düzenlenen kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipotekli alacağın miktarının belirlenmesi isteminden kaynaklandığından, mahkemece, davanın "nispi ticari dava olmadığı" ve dava tarihi itibariyle asliye hukuk ve asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek; HMK. mad. 114/1-c ve 115/2 uyarınca, mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Sıra cetveline yönelik şikayetlerde icra mahkemesinin, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği- Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında, davanın kabulü halinde kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi, sıranın değiştirilmesine ya da iptaline ya da sıra cetvelinin iptaline karar verilmemesi gerektiği- Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hükmün, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğuracağı ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulması gerektiği-

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı V. A. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereğ ...