Borçluya ait hacizli mal satılıp, satış bedelinin alacaklıların alacaklarını karşılamadığı saptanmadan, sıra cetveline şikayet hakkı doğmayacağı–
«Davalının, borçludan alacağı bulunmadığını» ileri süren davacının bu suretle, bu alacağın esasına itiraz etmiş sayılacağı—
«Hacizli vasıtanın muhafaza altına alınması»na yönelik talebin, «satış talebi» niteliğinde olmadığı (bu nedenle de, satış isteme süresini kesmeyeceği?
Emlak vergisinin satışa (ve paylaşıma) konu taşınmazın aynından doğan bir vergi olduğu, bu vergi alacağına sıra cetvelinde rehinli alacaklardan da önce yer verileceği, bunun için alacaklı vergi dairesinin ayrıca takip yapmasına ve taşınmazın tapu kaydına haciz koymasına gerek bulunmadığı–
Kesin rehin açığı belgesinin, borç ödemeden aciz belgesi gibi, İİK’nun 100/1. maddesi uyarınca ilk hacze katılma olanağı vermediği, bu belgenin İİK’nun 100/4. maddesi uyarınca ilk hacze katılma olanağı sağladığı—
Kamu alacağından dolayı, taşınmazın fiilen haczine gerek, kalmadan, tapu kaydı üzerine konulan haczin geçerli olduğu—
«Faize ilişkin hesaplamanın kanuna aykırı olduğunu» ileri süren alacaklının, davalının alacağının esasına itiraz etmiş olacağı»—
Haciz tarihinden sonra oluşan vergi borcu için, satışa konu taşınmaz üzerine haciz konulmuş olmadıkça bu borç için sıra cetvelinde pay ayrılamayacağı–
Sıra cetveline yönelik şikayet sırasında, davalı alacaklının ölmesi halinde, icra mahkemesince, ölen davalının aile nüfus kayıt tablosunun -Nüfusdan- getirilip, mirasçılarının davaya dahil ettirilerek davaya devam edilmesi gerekeceği–