«Sıra cetvelinin düzenlenmesinde takip hukuku kurallarının icra müdürlüğünce hatalı olarak uygulandığı»na yönelik şikayetlerin «sıraya ilişkin itiraz» niteliğini taşıması nedeniyle uyuşmazlığın icra mahkemesinde çözümleneceği—
Davalının takip talebinde takip yollarından hangisini seçmiş olduğunu belirtmemiş olmasının yaptığı takibi geçersiz kılmayacağı—
Haciz rehinli alacaklının rehninden sonra alan Vergi Dairesinin «kendilerine 6183 sayılı yasa uyarınca birinci sırada yer verilmesi gerekeceğini» şikayet yolu ile ileri süremeyeceği—
Üzerine haciz konulmamış olan malların satış bedelinden alacaklıya pay ayrılamayacağı—
Haciz tarihinden itibaren 1 ve 2 yıllık (şimdi, 6 ay ve 1 yıllık) süre içinde satış istemiş olan alacaklının, daha sonra satış talebini geri alması (satışı durdurması) halinde, haciz tarihinden itibaren 1 ve 2 yıllık (şimdi, 6 ay ve 1 yıllık) süre dolmadan (yani kalan süre içinde) yeniden satış istememesi halinde, haczin düşeceği-
Sıra cetveline itiraz davasında (şikayetinde), satış (ihale) tarihi itibariyle, davalı vergi dairesinin alacağının miktarının belirlenmesi için mahkemece (icra mahkemesince «tetkik merciince») bilirkişi incelemesi yaptırılabileceği–
Aynı tarihte uygulanan (yapılan) ihtiyati hacizlerin kesin hacze dönüşme tarihleri farklı olsa bile her iki dosyanın birbirlerinin haczine -İİK. 268 uyarınca- iştirak edeceği ve satış bedelinin garameten paylaştırılacağı—
Rehinden sonra kamu alacağı için konulan haczin geçerliliğinin bulunmadığı—
Satış ve paylaştırma giderlerinin bütün alacaklıları ilgilendiren giderler olduğu, bunların ipotek limiti kapsamında bulunmadığı ancak İİK. mad. 138/son uyarınca ipotek bedelinden bunların öncelikle ödendikten sonra artan paranın sıra cetveli ile alacaklılar arasında paylaştırılacağı—