Emlak vergisinin satışa (ve paylaşıma) konu taşınmazın aynından doğan bir vergi olduğu, bu vergi alacağına sıra cetvelinde rehinli alacaklardan da önce yer verileceği, bunun için alacaklı vergi dairesinin ayrıca takip yapmasına ve taşınmazın tapu kaydına haciz koymasına gerek bulunmadığı–
Kesin rehin açığı belgesinin, borç ödemeden aciz belgesi gibi, İİK’nun 100/1. maddesi uyarınca ilk hacze katılma olanağı vermediği, bu belgenin İİK’nun 100/4. maddesi uyarınca ilk hacze katılma olanağı sağladığı—
Kamu alacağından dolayı, taşınmazın fiilen haczine gerek, kalmadan, tapu kaydı üzerine konulan haczin geçerli olduğu—
«Faize ilişkin hesaplamanın kanuna aykırı olduğunu» ileri süren alacaklının, davalının alacağının esasına itiraz etmiş olacağı»—
Haciz tarihinden sonra oluşan vergi borcu için, satışa konu taşınmaz üzerine haciz konulmuş olmadıkça bu borç için sıra cetvelinde pay ayrılamayacağı–
Sıra cetveline yönelik şikayet sırasında, davalı alacaklının ölmesi halinde, icra mahkemesince, ölen davalının aile nüfus kayıt tablosunun -Nüfusdan- getirilip, mirasçılarının davaya dahil ettirilerek davaya devam edilmesi gerekeceği–
Satışa konu mallar üzerinde usulüne uygun haczi bulunmayan SSK.nun, Vergi Dairesinin sıra cetvelinde yer alamayacağı–
İştirak halinde mülkiyet hükümlerine tâbi taşınmazın tapu kaydına haciz koyan alacaklının İİK’nun 106. maddesinde öngörülen iki sene içinde icra mahkemesinden yetki belgesi alıp, ortaklığın giderilmesi davası açması halinde süresinde satış istenmiş sayılacağı (ve bu suretle haczin düşmesinin önlenmiş olacağı)—
Sıra cetveline itiraz (şikayet) edilmesi halinde paylaştırma yapılamayacağı, ancak her nasılsa paylaştırma yapılmışsa, bu durumun açılan sıra cetveline itiraz davasını (şikayetini) konusuz bırakmayacağı—
İhtiyati hacizlerde alacaklının ihtiyaten haczedilen malın satışını ihtiyati haczin kesinleşmesinden itibaren -taşınırlarda bir yıl, taşınmazlarda iki yıl içinde- istemesi gerekeceği—