Yasal bir zorunluluk bulunmamakla beraber, taşınır rehninin kurulması sırasında taşınır rehniyle güvence altına alınmak istenen alacak miktarının belirtilebileceği, bu durumda alacaklıya ancak bu miktar için rehin konusu taşınırın satış bedelinden öncelik tanınabileceği—
İcra mahkemesine yapılacak şikayetin sadece «alacağın sırası» ile sınırlı olmadığı, İİK’nun sıra cetveli düzenlenirken uyulmasını emrettiği hükümlere, icra dairesi tarafından uyulmamasının da şikayet yoluyla icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği-
İhtiyati hacizden sonra kurulan ipoteğin ihtiyati haciz koydurmuş olan alacaklıya karşı rüçhanlı olmadığı—
Rehinde temin edilmiş borcun kefil tarafından ödenmesi halinde, rehin hakkının kefile geçeceği (BK. mad. 496; şimdi; TBK. mad. 596); bu nedenle kefile satış bedelinden öncelikle pay ayrılması gerekeceği—
Sıra cetveline itiraz (şikayet) etmekte hukuki yararı bulunmayan davacının talebinin reddedilmesi gerekeceği—
Yarış atları ile ilgili tutulan soy kütüğüne konulan hacizle yarış atlarının haczedilmiş olmayacağı, atların fiilen haczi gerektiği—
Bedeli paylaşıma konu taşınmazı, diğer alacaklı lehine ipotek kurulduktan sonra haczettirmiş olan vergi dairesine, sıra cetvelinde ipotekli alacaklıdan sonra yer verilmesi gerekeceği—
Kural olarak -borçluya ait- kıymetli evraka bağlanmış ve devri kabil mal, alacak ve hakların haczi, fiilen el konulması ve muhafaza altına alınması ile mümkün ise de, Takas ve Saklama A.Ş.de bulunan borçlu şirkete ait hisse senetlerinin, Vergi Dairesince haciz kararı alınıp, bunun senetleri elinde bulunduran üçüncü kişiye bildirilmesi ile haczedilebileceği—
İcra mahkemesinde açılan istihkak davasının sonucunun, sıra cetveline yönelik şikayetin incelendiği icra mahkemesinde bekletici sonuç yapılması gerekeceği–