«Taşınmazın kıymet takdirine» dair istem ve işlemlerin, açıkça satış talebi olmadıkça, haczin düşmesini önlemeyeceği–
Bir alacağın imtiyazlı olmasının istisnai (ve özel) bir durum olduğu, bu konuda özel bir düzenleme bulunmadıkça alacağın imtiyazlı olarak kabul edilemeyeceği- Tasarruf mevduatı sahiplerinin alacaklarının imtiyazlı olmadığı—
İhtiyati haczin alacaklının gıyabında uygulanmış olması halinde, alacaklının ihtiyati haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde takip talebinde bulunması gerekeceği—
Sıra cetveline yönelik şikayetin kabulü halinde yargılama giderlerinin sıra cetvelinde pay ayrılan alacaklılara yükletilmesi gerekeceği—
Satışa konu mallar üzerinde usulüne uygun haczi bulunmayan SSK.nun, Vergi Dairesinin sıra cetvelinde yer alamayacağı–
Takibe taraf olmayan kişilerin o takipteki usulsüzlükleri -kural olarak- şikayet konusu yapamayacakları, ancak bir takipteki usulsüzlüğün -örneğin; ödeme emrinin borçluya tebliğindeki usulsüzlüğün- düzenlenmiş olan sıra cetvelinde başka alacaklıları haklarını ihlal etmesi halinde, bu alacaklıların o dosyadaki usulsüzlüğü şikayet yolu ile icra mahkemesine bildirebilecekleri—
Kamu alacağından sonra haciz konulan işçi, ihbar ve kıdem tazminatının önceliğinin bulunmadığı—
Borçluya 103 davetiyesinin tebliğ edilmemiş olmasının haczin geçerliliğine etkili olmayacağı, satış isteme süresinin, bu davetiyenin borçluya tebliğinden değil haciz tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı—
Taşınmazın «satışa esas olmak üzere çap ve imar durumunun getirtilmesinin ve kıymet takdiri yapılması için talimat yazılması»nın satış talebi niteliğinde olmadığı—
Sıra cetvelinin iptaline yönelik istek, şikayet niteliğinde olduğundan icra mahkemesince şikayetin duruşmalı olarak çözümüne karar verildikten sonra tarafların duruşmaya çağırılıp, gelmeseler bile işin esası ile ilgili kararın verilmesi gerekeceği, bu durumda HUMK. mad. 409 (şimdi; HMK. mad. 150) hükmünün uygulanmayacağı—