MK. 939 uyarınca menkul rehninin kurulabilmesi için “rehin söz-leşmesi” yapılması ve “rehin konusu menkul mal üzerindeki zilyetliğin alacaklıya (veya üçüncü kişiye) verilmesi ve alacaklının bu mala doğ-rudan doğruya veya dolayısıyla zilyet olması” gerektiği –MK.’nun 939. maddesine uygun düzenlenmeyen rehin sözleşmesinin (rehin konusu aracın borçlunun elinde bırakılmasının) alacaklıya öncelik tanımayacağı-
Her zaman düzenlenmesi mümkün -sipariş fişi, para makbuzu vb.- belgelerin, alacağın gerçek olduğunu kanıtlamak için yeterli olmadığı—
Şikayet konusu sıra cetvelinde, hacizli ve satılmış malların farklı olması halinde, başka mallara ilişkin sıra cetvelinde itiraz üzerine verilen kararın, karara taraf olmayan alacaklılar yönünden bağlayıcı olmayacağı—
KDV alacağının önceliğinin, 3065 sayılı Kanunun 55. maddesinde sayılan eşyalarla sınırlı olduğu–
«Davalı alacaklının hem haczinin düştüğünü ve hem de alacağının muvazaalı olduğu»nun ileri sürülmesi halinde hem seraya hem de alacağın esasına yönelik itirazın varlığının kabulü gerekeceği—
Alacaklı vergi dairesine üzerinde haczi bulunmayan malların satış bedelinden pay ayrılamayacağı—
Mülkiyeti muhafaza sözleşmesi ile yapılan satışlarda, satıcının rüçhanlı alacağı için takip yapıp satışa konu malı haczettirmesi halinde, malı aynen talep haklarından feragat etmiş sayılacağı, fakat bu durumda da, satış bedelinden doğan alacağı için, üçüncü kişilere karşı rüçhan hakkına sahip olduğu–
İlk haczin dayanağı olan alacak hangi sebepten doğmuş olursa olsun (niteliği ne olursa olsun), İİK’na göre haczedilmiş malların kamu alacağından dolayı da satıştan önce haczedilmeleri halinde, kamu alacağının önceki hacze katılacağı—
Davacı (şikayetçi) alacaklının, «satışa konu malların kendi borçlusuna ait olduğunu (sıra cetvelinde pay ayrılan davalı alacaklının borçlusuna ait olmadığını)» ileri sürmesi halinde, bu uyuşmazlığın çözümlenmesinde icra mahkemesinin görevli olduğu-
Değişik tarihlerde uygulanan ihtiyati hacizler arasında önce kesin hacze dönüşen ihtiyati haczin «ilk haciz» olarak kabul edileceği ve diğer ihtiyati hacizlerin bu hacize -İİK. 268’deki koşullar çerçevesinde- katılabileceği -İhtiyaten haczedilen bir mal, daha sonra bir başka alacaklı tarafından ihtiyaten haczedilir ve ikinci alacaklının haczi, diğer (birinci) alacaklınınkinden önce kesin hacize dönüşürse, bu alacaklının ilk hacze -ayni derecede- katılacağı (yani, paylaştırmanın garameten yapılacağı) aksi takdirde -ilk alacaklının ihtiyati haczinin daha önce kesin hacze dönüşmesi halinde- ikinci alacaklının ilk hacze katılamayacağı (ikinci sırada yer alacağı)—