Mahkemece, alacağın nizalı olarak yazılmasına ilişkin bir şikayet ya da savunma olmamasına rağmen, aynı sonuca alacağın nizalı olduğu gerekçesiyle varılması isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK’un 438/son maddesi hükmü uyarınca, gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasının isabetli olduğu-
Mahkemece, şikayet olunan tarafından, haciz tarihinden itibaren iki yıl içerisinde taşınmazın satışı için gereken satış avansının yatırılarak, izale-i şuyu davası açıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Sıra cetveline itiraz davalarında, ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu, davalının takip konusu alacağın gerçek bir alacak olduğunu usulüne uygun delillerle kanıtlamasının gerekeceği, davalının alacağının gerçek olduğunu kanıtlayamaması halinde davalıya ayrılan payın davacıya ödenmesine bakiye kalması halinde davalıya ödenmesine şeklinde karar verilmesinin gerekeceği-
Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde bu takdir hakkının duruşma yapılarak kullanılmasının kanunun amacına uygun düşeceği-
Sıra cetveline itiraz davalarının kural olarak, cetvelde kendilerine pay ayrılan ve dava sonucunda hukuki durumları etkilenecek olan üst sıradaki alacaklılara karşı açılacakları, bu davalarda takip borçlusunun davalı sıfatı olmadığından borçlu hakkında açılan davanın husumet yönünden reddinin gerekeceği-
Sıra cetvelinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde alacaklının ilgililer aleyhine dava açmasının mümkün olduğu-
Şikayetçi, "iflas idaresinin -İİK. mad. 233. maddesi hükmüne aykırı olarak- ipotekli alacağın kaydı için yapılan başvurunun reddine yönelik işleminin" iptalini talep ettiğinden ve alacağın esası ile ilgili bir ihtilaf bulunmadığından, şikayeti incelemede görevli mahkemenin icra mahkemesi olduğu, sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde, hakimin takdir hakkını duruşma yapılmasından yana kullanılmasının adil yargılanma hakkını temin için uygun olacağından, mahkemece, duruşma açılıp, şikayet olunanlara şikayet dilekçesi tebliğ edilip, ilgili tüm icra dosyaları ve deliller değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinden karar verilmesinin isabetsiz olduğu-