Sıra cetveline itiraz davalarının kabulü halinde, davalıya isabet eden payın, yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağına tahsisine, artakalan para olursa, bunun da davalıya bırakılmasına karar verilmesinin gerekeceği-
Sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi'nin, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK. m.17/I) gerektiğinden, sıra cetvelinin iptaline karar vermekle yetinmesinin gerekeceği-
Mahkemece, şikayetçi haczinin 6183 sayılı Yasa’nın 69. maddesi gereğince ilk haciz olan Vergi Dairesi haczine iştirak şartlarını taşımadığından şikayet olunan Vergi Dairesi yönünden talebin reddine, 6183 sayılı Yasa’nın 21. maddesi gereğince şikayetçi belediye tarafından satıştan önce haciz konulmuş olmakla 3. şahıslar tarafından konan hacizlere iştiraki ile satış bedelinin aralarında garameten paylaştırılacağı gerekçesiyle diğer şikayet olunanlar yönünden şikayetin kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu-
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında, davalı alacaklının, borçludan gerçek bir alacağı olduğunu birbirini doğrulayan belgelerle ispatlamasının gerekeceği-
Davacının, davalı alacağının ipotek kapsamında olmadığı iddiasına dayalı itirazı üzerine, mahkemece söz konusu alacağın ipotek kapsamında olup olmadığının incelenmesi gerekeceğinden bu itirazın, alacağın esasına ve miktarına değil, sadece sıraya yönelik olup, icra mahkemesinin görevli olduğu-
Mahkemece sıra cetveline yönelik itiraz bakımından görevsizlik, ihalenin feshi talebi bakımından da esastan red hükmünün oluşturulduğu, bu şekilde kurulan hükümle hem dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi ve hem de red kararının infaz edilmesinin mümkün olmadığı; bu durumun UYAP sisteminde de soruna yol açabilecek nitelikte olduğu, öte yandan her iki talebin Yargıtay’da temyizen inceleme yerleri farklı olduğundan, denetlenmesi aşamasında da görev sorunu ortaya çıkacağı, açıklanan nedenle sıra cetveline itirazın ayrılması (tefriki) suretiyle esasa kaydedilecek yeni bir dosya üzerinden karar verilmesi ve elde kalan dosyada da ihalenin feshine yönelik bir hüküm oluşturulması gerekeceği-
Sıra cetveline yönelik şikayetlerde icra mahkemesinin, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirlemesinin, yani alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptamasının, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesinin, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi gerektiğinden, sıra cetvelinin iptaline karar vermekle yetinmesi gerekirken, mahkemece gerekçe ve hükmün 4. maddesinde, şikayet olunmayan alacaklılar hakkında dahi hesaplama yapılarak hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Afyonkarahisar 3. İcra Müdürlüğü’nün icra dosyasından satışı yapılan ve borçlu dava dışı firmaya ait taşınmazın satımı sonucu icra dosyasına giren paradan şikayetçi bankanın konu ettiği Konya 3. ve Konya 12. İcra Müdürlüğü’nde bulunan dosyalardaki alacaklarının da dikkate alınması sureti ile sıra cetvelinin yapılması gerektiği halde buna riayet edilmeden sıra cetveli düzenlendiği gerekçesiyle, itirazın kabulü ile 11.02.2010 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
İtirazın alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemelerde, itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde ileri sürülmesinin gerekeceği-
İcra hukuk mahkemesince borçluya ait taşınmazın ortaklığının satış yoluyla giderilmesi için dava açma konusunda alacaklı vekiline yetki verildiği, verilen yetki doğrultusunda ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, karar aşamasına geldiği sırada şikayetçi vekilince açılan ortaklığın giderilmesi davası sonucu taşınmazın satıldığından davanın konusuz kalması nedeniyle reddedildiği, şikayetçi vekilinin, masrafların kendilerine ödenmediği iddialarının sabit olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-