Üçüncü kişilerdeki “doğmuş” ya da “doğacak” (müstakbel) hak ve alacaklar nasıl (İİK. mad. 78 veya 88’e göre mi) haczedilebilir? Mahkemece, şikâyet olunanın İİK.’nun 88. maddesine göre borçlunun DSİ. nezdindeki hak ve alacaklarına koydurduğu haczin bu tarih itibarıyla doğmuş bir alacak bulunmadığından geçerli olmadığı, bu durumda geçerli ilk haczin şikâyetçinin İİK.’ nun 89. maddesine göre düzenlenmiş doğmamış alacakları da kapsayacak şekilde olan haciz ihbarnamesine dayalı haciz olduğu gerekçesiyle, şikâyetin kabulüne karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı- Üçüncü kişilerde hak ve alacakların ne şekilde haczedilebileceğine değinen İİK.’nun 89. maddesindeki yola başvurulmadan, sadece haciz tezkeresi ile konulan haczin İİK. mad. 88 gereğince menkul haczi olarak nitelendirilebileceği ve ancak mevcut bir hak ve alacak üzerine konulabileceği, bir diğer ifade ile üçüncü kişi nezdinde doğacak (beklenen) alacakların tezkere yazılması suretiyle haczinin mümkün olmadığı- Üçüncü kişi nezdinde bulunan alacak için haciz talep edilmesi halinde; haciz tarihi belirlenirken, haciz yazısının yazıldığı tarihin değil, üçüncü kişiye ulaşıp, kayda işlendiği tarihin gözetileceği-
Diğer alacaklıların muvazaadan ari haklarının etkilendiği durumlarda, 4389 sayılı Kanun’a 5020 sayılı Kanun’la eklenen Ek 5. maddede belirtilen bankalar yönünden fon alacaklarının tahsili ile ilgili hükümlerin uygulanmasına ve bu bankaların hacizlerinin 6183 sayılı Kanun’un 21. maddesi uyarınca ilk hacze iştiraklerine olanak bulunmadığı, somut olayda bu hükmün uygulanması aleyhe sonuç doğurduğundan, şikayetçi bankanın bu düzenlemeden yararlanmasına yasal olanak bulunmadığı gözetilerek şikayetin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkemece, şikayetçinin 20.07.2009 tarihinde koydurduğu haczin iki yıllık süre içerisinde satış istenmemesi sebebiyle 20.07.2011 tarihinde kalktığı, 12.04.2012 tarihinde konulan haczin yeni bir haciz olduğu, sıra cetvelinin satış tarihinde geçerli olan hacizlere göre düzenleneceği, buna göre 20.07.2011 tarihinde kalkan hacze yönelik tanınmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin isabetli olacağı-
Devam eden hacizde şikayetçi vekilinin, masrafların kendilerine ödenmediği iddiaları sabit olmadığından şikayetin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Her iki şikayet dosyasına konu sıra cetvelleri farklı olup, sıra cetvellerine konu hacizli taşınmazlar ve incelemeye ilişkin diğer hususların da birbirlerinden farklı olduğu, bu durumda, mahkemece talebin esası hakkında bu dosyayla ilgili sıra cetveli ve takip dosyalarına göre Yargıtay denetimine de elverişli bir inceleme yapılmasının gerekeceği-
Haciz tezkeresi ile 3. şahıstaki alacağın haczi menkul haczi niteliğinde olup, İİK’nun 89. maddesindeki prosedürün burada uygulanamayacağı yani doğacak alacaklar üzerine bu yolla haciz konulamayacağı, şikayetçinin haczi ise 89. madde kapsamında konulmuş olup, 3. kişinin koşullu itirazı ile listeye alındığı, bu durumda şikayet olunanın paylaşıma konu para üzerinde geçerli bir haczinin bulunmadığı-