Devam eden hacizde şikayetçi vekilinin, masrafların kendilerine ödenmediği iddiaları sabit olmadığından şikayetin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
İcra takibinde yapılan satış sonucu elde edilen satış tutarının bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmemesi halinde icra dairesi tarafından alacaklıların bir sıra cetvelinin yapılması; sıra cetveli düzenlenirken de, ipotekli alacaklılar ile haciz uygulayan diğer alacaklıların İİK. mad. 151 uyarınca sıra cetvelinde gösterilmesinin gerektiği, buna göre, rehin bedelinin alacaklılar arasında paylaştırılmasında İİK. mad. 138 uygulanarak, satış tutarının alacaklıların alacağını ödemeye yetmemesi halinde, icra müdürlüğünce İİK. mad. 206/II ve III gereğince, sıra ve payların tayin olunacağı, ayrıca, açıkça atıfta bulunulduğu da gözetilerek, İİK. mad. 141, 142 ve 144'ncü maddelerinin de paylaştırmada uygulanacağı, böylece, ipotekli alacaklıların yanı sıra diğer alacaklılara da sıra cetvelinde yer verilmesi suretiyle sıra cetveline itiraz etme olanağın da sağlanmış olduğu; icra müdürlüğünce, ihalenin alacağa mahsuben yapıldığı ve ipotek alacaklısı dışında rüçhan hakkına sahip bir başka ipotek alacaklısı olmadığı gerekçe gösterilerek sıra cetveli düzenlenmemesine yönelik kararının isabetsiz olduğu-
Kaydına haciz konulan aracın -haciz tarihinden itibaren bugün için altı ay zarfında- alacaklı tarafından satışı talep edilerek, istenen satış avansı dosyaya yatırılmasına rağmen, icra müdürlüğünce “aracın henüz yakalanıp kıymet takdiri yapılmadığı” gerekçesiyle satış talebi reddedilir ve bu karar alacaklı tarafından şikayet konusu edilmezse, alacaklının süresinde satış istememiş sayılacağı (Bu durumda taşınır üzerindeki haczin düşeceği)-
Şikayetçinin alacağı kambiyo senetlerine dayalı olup, işçi alacağı niteliğinde olmadığı, kaldı ki işçi alacaklarının ancak iflas sıra cetvelinde imtiyazlı olduğu, haciz sıra cetvelinde ise ancak İİK’nun 100. maddede yazılı koşulların bulunması halinde hacze iştirak olanağı verdiği-
Bilirkişi raporuna göre yapılacak değerlendirmenin sınırlı yetkili icra müdürüne bırakılması ve icra müdürünün yerine geçerek sıra cetvelinin mahkemece düzenlenmesi, bilirkişi raporuna atıf yapılarak raporun kararın eki sayılması anlamlarına gelen yazılı şekilde hüküm tesisinin, özel olarak İİK'nun 17/1. maddesine ve genel olarak da hükmün gerekçeli olmasına ilişkin HUMK'nın 297/1-c maddesine ve hüküm fıkrasında gerekçeye ait herhangi bir sözün tekrar edilmemesine ilişkin 297/2 nci maddesine aykırı düştüğü-
Mahkemece, süresinde satış istendiği, İİK’nun 121. maddesine göre alınan yetki sonucunda açılan dava süresince İİK’nun 106. maddesindeki sürelerin işlemeyeceği, satış ve paylaştırma giderlerinin ilgili satış dosyasından ayrılmış olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin isabetli olacağı-
Sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin şikayette, İİK’nun 17. maddesi uyarınca gerekçeye göre yeni bir sıra cetveli düzenleyecek olan icra müdürü bakımından, infazda tereddüt doğmasına neden olunduğundan şikayetin kabulünün gerekeceği-
Sıra cetvelinin ilk kesin haczi koyan icra müdürlüğünce düzenlenmesi ilkesi mahkemece gereği gibi vurgulanmışsa da, karardan ilk kesin haczin hangi dosyadan konulduğu ve sıra cetvelinin hangi icra müdürlüğünce yapılmasının gerektiği net biçimde anlaşılamadığından hükmün bozulmasının gerekeceği-
Mahkemece, alacağın nizalı olarak yazılmasına ilişkin bir şikayet ya da savunma olmamasına rağmen, aynı sonuca alacağın nizalı olduğu gerekçesiyle varılması isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK’un 438/son maddesi hükmü uyarınca, gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasının isabetli olduğu-