Birden fazla tasarrufun iptali davasında verilen ihtiyati hacizlerden birisinin ilk kesinleşen ihtiyati hacze iştirakinin İİK 268/1, 100/1-1 ve 100/1-2. maddelerine göre belirleneceği- Somut olayda, şikayet olunanın haczi ilk kesin haciz olup şikayetçilerin hacizleri ise daha sonra kesin hacze dönüşmüşse de, şikayetçilerin kesin hacze dönüşen ihtiyati hacizlerine dayanak davaları şikayet olunanın kesin haczinden önce açıldığından, şikayetçilerin kesin hacizlerine konu ihtiyati haczin uygulandığı dava tarihlerinin şikayet olunanın kesin haciz tarihinden önce olması nedeniyle İİK m. 268/1. ve 100/1-2 uyarınca ilk sırada yer alan kesin hacze iştirak etmeleri ve paranın her üç alacaklı arasında garameten paylaştırılması gerektiği-
Şikâyetçinin icra mahkemesine başvurusunda "sıra cetvelinde ikinci sırada alacaklı olduğunu, sıra cetveline itiraz davalarının reddedildiğini ve sıra cetvelinin kesinleştiğini, dosyada satış sonucu elde edilen paranın nemalandırılmış olduğunu, icra müdürlüğünden nemanın kendisine ödenmesini talep ettiğini" ancak icra müdürlüğünce "nema faizinin sıra cetveli alacaklısına ödenmesi talebinin reddine" karar verildiğini ileri sürerek memurluk işleminin iptalini talep ettiği- Şikâyetçiye sıra cetvelinde ayrılan 709.474,81 TL 04.06.2021 tarihinde ödendiği, icra dosyasında 27.08.2019 ile 27.05.2021 tarihleri arasında elden edilen nema bedeli ise toplam 83.617,08 TL olduğu- Bölge Adliye Mahkemesince direnme kararının verildiği 27.09.2023 tarihinde temyiz edilebilirlik (kesinlik) sınırı 238.730,00 TL'dir. Bu durumda uyuşmazlık konusu değerin (83.617,08 TL) 2004 sayılı Kanun'un 364/1. maddesinde belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti bulunmadığı-
Sıra cetveline konu alacağın 2015 yılında temlik edildiği, sıra cetvelinde pay ayrılan alacaklıların haciz tarihlerinin ise 06/02/2018, 05/02/2018 ve 12/02/2018 tarihleri olduğu, paylaşıma konu bedel üzerine henüz haciz konulmadan, söz konusu paylaşım bedelinin şikayet eden üçüncü kişi tarafından alacağın temliki suretiyle devralındığı-
İtirazın iptaline ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının Bölge Adliye Mahkemesince alacaklı istinafı üzerine kaldırılmış olmasının icra takibini durdurmayacağı, takip devam edeceğinden ihaleye etkisinin olmadığı, itirazın iptali davasının kabulü halinde takibe devam edilebilmesi için takibin kesinleşmesine gerek olmadığı, İİK’nın 40. maddesinin ilamlı icra takiplerinde söz konusu olacak olup ilamsız takipte kıyas yolu ile uygulanamayacağı, takibin ilamlı takip olmayıp ilamsız takip olduğu, bu hale göre İİK'nın 40. maddesinin etkisinden bahsedilemeyeceği bu nedenle takibe devam edilebilmesinin ve ihalenin yapılmasının usulüne uygun olduğu-
Şikayet olunanın alacağının muvazaalı olduğunun belirlendiği, bu kararın kesinleştiği, şiayetçinin sıraya alınmayan dosyasının da sıra cetveline dahil edilerek yeniden sıra cetveli oluşturulması gerektiği-
Sıra cetveline şikayet yargılamasında, şikayet olunanın alacağının üst limit ipoteğinden kaynaklandığı, bu gerekçeyle limiti aşan kısmın şikayetçi alacaklıya ödenmeyeceği-
Sıra cetveline şikayet istemi- İstinaf etmeyen taraf lehine ve istinafa başvuran aleyhine olarak aleyhe bozma yasağı ilkesi kapsamında kabul kaldırma kararı verilemeyeceği-
Satıştan elde edilen bütün bedelin ipotek kapsamında kaldığı anlaşılmakla takip dosyasında sıra cetveli yapılacak bedelin kalmadığı, bu hale göre sıra cetvelinin iptaline ilişkin talep konusuz kaldığından iptale yönelik karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-
Muvazaa iddiasına dayanan sıra cetveline itiraz davalarında kural olarak ispat yükünün alacağına itiraz edilen davalı alacaklıda olduğu-
Masaya dahil rehinli malların durumunun İİK.' nun 185.maddesine göre belirlendiği-Masa mevcuduna dahil rehinli malın kıymetinin rehinle temin edilen alacağa kafi gelmeyeceğinin borsa rayiciyle tahakkuk edeceği ve alacaklı rehnin satılmasını istemezse, rehinli malın masadan muvakkaten cıkarılacağı-İflasın açılmasından önce borçluya karşı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte bulunan alacaklı, dilerse, iflastan sonra da takibe iflas idaresine karşı devam edebileceği-Paraya çevirme işlemini gerçekleştiren icra dairesinin, aynı zamanda paraların paylaştırılması işlemini de gerçekleştirmek zorunda olduğu-