Senedin nama düzenlenmiş olması halinde lehdarın cirosu yapılmadan ondan önceki ciro imzaları yok hükmünde olduğundan, lehdardan önceki imza sahiplerinin takip dayanağı senetten dolayı sorumluluklarının bulunmadığı—
Bonoda «keşide (tanzim) yeri»nin -kent, ilçe, bucak, köy gibi- idari birim belirtir şekilde ifade edilmesinin yeterli olduğu, ayrıca «adres» gösterilmesinin gerekmediği—
Hamiline yazılı bir çekin bankaya ibrazından sonra, ciro edilmeksizin başkasına elden devrinin olanaksız olduğu, ibrazdan sonra alacaklının çekte hak sahibi olabilmesi için TTK’nun 705. maddesi uyarınca adına «alacağın temliki» hükümlerini doğuran bir cironun bulunması gerekeceği—
Çekte lehtarın yazılıp yazılmamasının gerçek veya tüzel kişiliğe sahip olup olmamasının önemsiz olduğu (Bu durumda, çekin «hâmiline» düzenlenmiş sayılacağı)-
Keşide yerinin «K.Tepe» şeklinde kısaltılması halinde belirgin bir keşide yeri ifade edilmemiş olduğundan dayanak belgenin çek niteliğinde sayılmayacağı ve takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
El yazısıyla atılacak imzanın ne şekilde olacağı konusunda ayrı bir şekil koşulu bulunmadığı, kişinin kendisine özgü, belirli karakterleri içeren sembolleri belirterek ya da ad ve soyadını -imza atmak amacıyla- yazarak imzasını atabileceği–