Genel kredi sözleşmeleri 6102 sayılı TTK'nun 4/1-f maddesinde düzenlenen işlemlerden olduğu- Genel kredi sözleşmesine kefalet nedeniyle ödenen paranın rücuen iadesine ilişkin davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Davacı vekilinin  müvekkilinin davaya konu ortaklıktan ayrılmasını, payının şirkete veya diğer ortağa devredilmesini ve haklarının sermaya paynın gerçek değerine uyan ayrılma akçesinin tespit edilerek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini talep ettiği davada, arabulucuya başvurunun dava şartı olduğu, davacının, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu-
Davacı vekilinin davalı tarafın verdiği dava konusu cep telefonunun kullanılmadığını belirterek, aynı marka ve model yenisi ile değiştirilmesini, yenisi bulunamaz ise, cihaz ve ekran koruyucu bedelini talep ettiği davada, arabuluculuğun dava şartı olduğu, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu-
Davacının, çeklerinin bilgisi dışında kullanıldığını, şahıs çeki niteliğindeki çeklerin, haberi olmaksızın bir şahıs tarafından düzenlenmiş olduğu, kendisinden habersizce düzenlenerek kullanılması ve piyasaya sürülmesinin, kötü niyetli üçüncü kişilerin haksız şekilde yararlanarak sebepsiz zenginleşmesine ve kendisinin de mağduriyetine mahal vermemek adına, bu çeklerin zayi kabul edilerek iptaline karar verilmesini talep ettiği davada, davacı davayı her ne kadar hasımsız olarak açmış olsa da çekin 3. kişi olan şahısta bulunduğunu ve onun tarafından düzenlendiğini belirttiğinden, talebin söz konusu çeklerin istirdatı talebi olarak değerlendirilmesi gerektiği, özel dava şartı bakımından konuyu düzenleyen yasa maddesine göre arabuluculuğun dava şartı olduğu-
Davalı kurumun tacir sıfatı bulunmadığından menfi tespit davasına bakmaya görevli mahkemenin genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesi olduğu-
Zaman aşımına uğramış senede dayalı açılan itirazın iptali davasında, davacı, davalı ile aralarında alacak borç ilişkisi olduğunu ileri sürmüş olup, tarafların tacir olduklarına dair dosyada bir delil de bulunmadığından davaya bakmaya görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi-
Satım sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ürünün değişimi veya bedelinin iadesi istemine ilişkin davada, davacı tacir olmadığı gibi, eldeki dava da Türk Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığından, davanın "ticaret mahkemesinde" değil, "asliye hukuk mahkemesinde" görülmesi gerektiği-
Davanın taraflarından olan davacı tacir ise de, davalı tacir olmadığı gibi, hizmet sözleşmesi hakedişinden haksız kesilen tutarın iadesi istemli uyuşmazlık da TTK.’nda yer alan mutlak ticari davalardan olmadığından, -6335 s. K. ile değişik- TTK. mad. 5 uyarınca asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürümüş olduğundan, davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
İtirazın iptali davası-