Davalı zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup, uyuşmazlığın TTK'da düzenlenen hususlardan olması nedeniyle dava ticari dava taşıdığından, Asliye Ticaret Mahkemesinin davada görevli olduğu-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince, anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse; tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına hükmolunacağı-
Dava, trafik kazasında yaralanan üçüncü şahsa Güvence Hesabı tarafından ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkin olup, davacı Güvence Hesabı, Güvence Hesabı Yönetmeliği'nin 16. maddesinde sayılan hallerde ödediği tazminatı sorumlu davalılara rücu edebileceği- Davalılar gerçek kişi olup uyuşmazlık davalı yönünden haksız fiil ve velayet hakkını ortak kullanan anne ve baba olan diğer davalılar yönünden TMK mad. 369 kapsamında aile başkanının sorumluluğundan kaynaklandığından, uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemine ilişkin dava, 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan ticari davalardan olmadığı gibi dava her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan bir hukuk davası da olmadığından asliye hukuk mahkemesinde görüleceği-
Asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişkinin işbölüm olmayıp görev ilişkisi olduğu- Göreve ilişkin kuralların kamu düzeni ile ilgili olduğu ve mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerektiği- Türk Ticaret Kanun'unda düzenlenen hususların ticari dava olduğu ve ticari davalara bakmakla görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu-
Dava, trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, davalılar arasında Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısı da bulunduğu, zorunlu mali sorumluluk sigortasından kaynaklı davalar ticari dava olup Asliye Ticaret Mahkemesi görev alanı içinde bulunduğu-
Davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğundan, TTK mad. 4/1-a ve 5/1 gereği dava ticari dava olmakla asliye ticaret mahkemesi görev alanı içinde bulunmakta olup, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
Bonolardaki keşideci imzasının murise ait olmadığına ilişkin menfi tespit davasının asliye ticaret mahkemesinde görüleceği- TTK’nun -26/6/2012 tarih ve 6335 sayılı Yasanın 2. maddesi ile değişik- 5. maddesinde "asliye ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu halde göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağının" düzenlendiği-
Mutlak ticari davaların TTK. 4/1 maddesinde bentler halinde belirlenmiş olduğu- Nisbi ticari davaların, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olan ticari nitelikteki davalar olduğu- Üçüncü grup ticari davaların ise yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalar olduğu- Bir hukuki işlemin veya fiilin Ticaret Kanunu kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için yasanın amacı içerisinde bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir işlem veya fiil olmasının gerekli olduğu- Zorunlu sigortalılıktan dolayı sigorta şirketlerine karşı açılan davaların ticari dava olduğu-
6102 sayılı TTK'ya eklenen geçici 9. maddesi uyarınca göreve ilişkin hükümlerin 6102 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda uygulanmayacağı-
Davacılar alacağın temliki sözleşmesine dayanarak sözleşmenin karşı tarafı olan davalı. A.Ş. aleyhine icra takibinde bulunmuş ve itirazın iptali davası açmış olup davacıların temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki Tasfiye Halindeki A.Ş. bu davada taraf olmadığından ve eldeki dava mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davacıların tacir olmadıkları, davanın  her iki tarafın ticari işletmesiyle ilişkili olmadığı görüldüğünden, davaya "asliye ticaret mahkemesinin" değil, "asliye hukuk mahkemesinin" bakması gerektiği- "Alacağın temliki sözleşmesinin temelindeki ilişkinin davacılar ile Tasfiye Halindeki A.Ş. arasındaki kar - zarar katılım hesabından kaynaklandığı, TTK. mad. 4/1-f gereğince ticari davanın söz konusu olduğu ve ticaret mahkemesinin görevli olduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca yerinde görülmediği-