Davalı vekilinin istinaf dilekçesinin "işin eksiksiz teslim edildiği"ne ilişkin olmasının, bölge adliye mahkemesince "sözleşmeden doğan edimin ayıplı ifa edildiği ve hükmedilen cezai şart alacağı"na ilişkin olarak açık istinaf bulunmadığından bahisle esastan reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı- Yüklenicinin istinaf dilekçesinde işin tamamını eksiksiz bir şekilde teslim ettiğini ifade etmiş olduğundan cezai şartı da istinaf ettiğinin kabulü gerekeceği-
Uyuşmazlık, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacıların tapu iptal ve tescil, olmazsa misli ile değişimi olmaz ise rayiç bedelin tahsili istemine ilişkindir...
Sözleşme taraflarından arsa sahibi kooperatif, yüklenici ise ticaret şirketi olup, yaptıkları kat karşılığı inşaat sözleşmesi yüklenicinin ticari işletmesi ile ilgili, kooperatifin ise ortaklarına konut teminine dair olduğundan aralarındaki uyuşmazlığın ticari nitelikteki bir iş olduğu ve eldeki davanın mutlak ticari dava olduğu- Taşınmazın aynına ilişkin isteklerde dava tarihindeki değer üzerinden %068,31 oranında hesaplanacak nispi harcın 1/4'ünün hükümden önce ilgili tarafa tamamlatılması, peşin harç yatırılmadığı takdirde ise usulü uygulanmak suretiyle yargılamaya devam edilmemesi gerektiği- Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin asıl davada geriye etkili olarak feshi istendiği halde, bu istek yönünden sözleşme bedeli üzerinden hesaplanacak nispi ilam harcının 1/4'inin ikmal edilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı gecikme tazminatı ile eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsili istemine, karşı davada yine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir...
Hacizlerin konulduğu tarihlerde taşınmazlar dava dışı arsa sahibi adına kayıtlı olup, tapuda kat karşılığı inşaat sözleşmesine ilişkin herhangi bir kayıt ya da şerhin bulunmadığı bir aşamada, arsa sahibinin kefil olduğu dava dışı şirketlerin bankalara olan borçları nedeniyle taşınmazlara hacizler konulduğu-  Tapu sicilinin aleniliği ve tapuya güven ilkesi gereğince, tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak haciz koyduran davalı bankalardan bağımsız bölümler üzerinde inceleme yaparak kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, inşaatın devam ettiğini ve bu taşınmazların yükleniciye ait olduğunu araştırmalarının beklenemeyeceği- Tapudaki kayda güvenerek haciz koyduran davalı bankaların iyiniyetli üçüncü kişi olarak kabul edilecekleri ve haciz şerhlerinin kaldırılmasına ilişkin istemin reddi gerektiği- "Davacı yüklenicinin edimlerini yerine getirerek kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre kendisine isabet eden dava konusu bağımsız bölümleri almaya hak kazandığı, dava dışı arsa sahibinin taşınmazlar üzerinde hak sahibi olmadığı, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tapu kaydına şerh olarak konulmamış olmasının hacizlerin kaldırılmasına engel teşkil etmeyeceği ve haciz şerhlerinin kaldırılması gerektiği" (direnme kararının değişik gerekçeyle onanması görüşü) görüşü ile "haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için mülkiyet iddiasında bulunan şikâyetçinin icra hukuk mahkemesinde haczin kaldırılmasını isteyebileceği, istihkak davası açamayacağı, davalı bankalar tarafından haciz şerhlerinin konulduğu tarihlerde dava konusu bağımsız bölümlerin dava dışı arsa sahibi adına kayıtlı olduğu, tapuya güven ilkesi gereğince hacizlerin geçerli olduğu" (genişletilmiş gerekçeli) görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca temliken tescil mümkün olmaması halinde tazminat istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, sözleşmeden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık;a) Taraflar arasında 08.08.2007 tarihinde imzalanan “Telekomünikasyon ve Teknoloji Hizmetlerine İlişkin Gelir Paylaşım Sözleşmesi”ne dayalı olarak kurulan hukuki ilişkinin eser sözleşmesinden mi, yoksa karma bir iş görme sözleşmesinden mi kaynaklandığı;b) Mahkemece alınan raporlar arasında çelişki bulunup bulunmadığı ve bilirkişi raporlarının hüküm tesisine elverişli olup olmadığı, Buradan varılacak sonuca göre uyuşmazlığın miktarı ve niteliği gözetilip sözleşme konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak fesihte hangi tarafın kusurlu olduğu ya da her iki tarafın da kusurunun bulunup bulunmadığı konusunda rapor alınmasının gerekli olup olmadığı, taraflarca alınacak bu rapora itiraz edilmesi hâlinde rapora itirazların değerlendirilmesinin ve gerektiğinde ek rapor alınmak suretiyle çelişkiler giderilerek karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır..
Yüklenici tarafından yapımı taahhüt edilen 12 adet villadan davalı üzerine kayıtlı taşınmazın bir parseli üzerindeki 4 adedinin %100 olarak tamamlandığı, davacı üzerindeki diğer parsel üzerindeki 8 adedin 2 adedinin natamam olduğu, geri kalanların ise inşaatına başlanmadığı, inşaatın bütünü itibariyle fiziki seviyenin %56,71 olduğu anlaşıldığı ve yapılan tespit ve değerlendirmelere göre; davacı ile davalı yüklenici arasında inşaat yapım sözleşmesi noterlikçe düzenlenmediğinden geçersiz ise de, davacı tarafından geçersiz sözleşme gereği arsa payı yükleniciye devredildiğinden anılan sözleşme geçerli hale geldiği- Yüklenici sözleşmede kararlaştırılan sürede edimlerini yerine getirmediğinden ve yapımı taahhüt edilen 12 adet villa inşaatının fiziki seviyesi %56,71 seviyesinde kaldığından davacı arsa sahibinin sözleşmeyi fesih hakkı doğduğundan mahkemece dava konusu sözleşmenin geriye etkili feshine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı- Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili fesih koşulları oluştuğundan, davacı arsa sahibi, davalı yüklenici tarafından davalı adına tescil edilen dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptâl ve tescilini talep edebileceği- Yüklenici sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmediğinden, kendisine davacı arsa sahibi tarafından avans niteliğinde yapılan tapu devirleri de gerçek mülkiyetin devri niteliğine dönüşmeyeceğinden tescilin dayanağı hukuki sebepten yoksun olduğundan TMK. 1023. maddenin koruyuculuğundan yararlanılamayacak olup bu nedenle dava konusu taşınmazın davalı kayıt maliki adına tescil edilmesinin davalı tapu kayıt malikine ayni hak kazandırmayacağı ve bu nedenle fesih ve tapu iptali ve tescil istemli davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davacı "kendisine ait parsele yapılması gereken konutun, komşusuna ait parsele yapıldığını, edimin hatalı ifasından sözleşmenin tarafı olan yüklenici asıl dava davalısının, denetleme ve kontrol yükümlülüğünü yerine getirmeyen, binaya yapı kullanma izin belgesi düzenleyen belediyenin, hatalı bir şekilde yapı aplikasyon belgesini düzenleyen harita mühendisinin sorumlu olduğunu" belirtmiş ve "yapılan evlerin inşai değerini ve yıkımı ihtimal dahilinde olduğundan yıkım masraflarını" istemişse de, tazminata hükmedilebilmesi için gerçek bir maddi zararın doğması, bu kapsamda sorumlunun kusurlu ve hukuka aykırı fiili ile bu zarara neden olması gerektiği- Dava dışı parsel maliki ile davacı arasında devam etmekte olan bir dava bulunmadığı- Davacının devam eden süreçte maddi olarak gerçek bir zararı olup olmayacağı net olmadığından, olması halinde ise zararın miktarı çeşitli durumlara göre değişebileceğinden ötürü varsayıma dayalı olarak gerçek zararın tespiti ve bu kapsamda muhtemel bir maddi tazminata hükmedilmesinin mümkün olmadığı- Davacının asıl ve birleşen davada maddi tazminat istemekte dava tarihi ve karar tarihi itibariyle hukuki yararı bulunmadığı- "Davacının TMK 724 hükmünce tescil isteme hakkı bulunsa bile, bu tamamen davacıya tanınan şahsi hak niteliğinde olup bunun yerine kişinin doğrudan zararları için gerek giderim yükümlülüğü gerekse haksız fiil hükümlerine göre bu davayı açmasını engelleyen bir hüküm bulunmadığı" şeklindeki karşı oyun ise kabul edilmediği-