Uyuşmazlık, 7161 sayılı Yasanın 32. maddesi ile 4735 sayılı Yasaya eklenen geçici 4. madde hükmü gereği sözleşmenin feshi ve nakde çevrilen teminatın iadesi, kamu ihalelerinden yasaklılığın kaldırılması istemine ilişkindir...
Ceza dosyasında ve soruşturma dosyasında alınan beyanlardan dava dışı kişinin davalı nam ve hesabına onun temsilcisi sıfatıyla hareket ettiği, davalı ile dava dışı kişinin birlikte ve ortaklaşa faaliyet yürüttüğünün saptandığı, dolayısıyla dava dışı kişi tarafından yapılan işlemlerin davalı yönünden bağlayıcı olduğu- "Ceza yargılamasında savcılık aşamasında ve kollukta alınan ifadelerin temsil yetkisinin varlığına yönelik ikrar olarak kabul edilemeyeceği, eldeki dava dosyasına dava dışı kişinin davalıyı ve inşaat firmasını temsile yetkilendirildiğine dair herhangi bir ortaklık sözleşmesi, vekâletname, imza sirküleri gibi kayıt ve belge ibraz edilmediği, davalı yüklenici ile davanın dayanağı sözleşmeyi ve makbuzları imzalayan dava dışı kişi arasında iş ilişkisi olup olmadığının ve her ikisinin birlikte hareket edip etmediklerinin tespiti için yeterli inceleme ve araştırmanın yapılmadığı" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Taraflar arasında imzalanan sözleşmede, yüklenici tarafından binanın “iskânı alınmış şekilde bitirileceği”nin kararlaştırıldığı, iskân alınmamışsa yüklenicinin edimini ifa ettiğini kabul etmenin mümkün olmayacağı, iki tarafa borç yükleyen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, inşaat belirli bir aşamaya gelmiş ise ifanın tamamlanmasını beklemek ve gerekiyorsa dava açılması halinde de bu konuda fırsat tanıyarak ifaya olanak tanımak hakkaniyete uygun ise de, iş sahibi için de bu beklemenin bir tahammül sınırının bulunduğu- 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16. maddenin 5. fıkrası hükmüne göre, yapı kayıt belgesi aldıktan sonra malikler, tam muvafakat ile tapuya müracaat ederek ve yapı kayıt belgesi için ödenen bedel kadar ilave ödeme yaparak, cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesis edebileceği, bölge adliye mahkemesince kat mülkiyetine geçilmiş olmasının yapı kullanma izin belgesinin alınmış olduğunu gösterdiğine ilişkin gerekçe ile istinaf başvurusunun reddinin hatalı olduğu- Mahkemece dava reddedilmiş ise de; dava konusu binanın yasal hale getirilip getirilemeyeceği açıklığa kavuşturulmadığı, bu husus değerlendirildikten sonra karar verilmesi gerektiği- Muhalefet şerhinde “Yapı kayıt belgesinin TMK.’nin 683. maddesinin bir malike tanıdığı tüm hakları sağladığı için, bu hakları “yok hükmünde” saymanın; öncelikle 3194 sayılı Kanun’un geçici 16. maddesine aykırı olacağı, kullanılan ve kullanılmaya devam edilecek ve anılan kanunun ekonomik değer atfettiği yapının “ekonomik değerinin olmadığı” kabul edilerek sözleşmenin feshedilmek suretiyle yapının arsa sahiplerine terk edilmesi ve yükleniciye yaptığı işin karşılığının verilmemesi hakkaniyete uygun düşmeyeceği, yüklenicinin iskân ruhsatı yerine aldığı yapı kayıt belgesi dikkate alınarak; yapının, iskan ruhsatına sahip olması ile yapı kayıt belgesine sahip olması arasında piyasada bir değer düşüklüğü varsa bu değer bilirkişiye tespit ettirilerek ve depo ettirilmek suretiyle sözleşme gereğince yükleniciye bırakılması gereken bağımsız bölümlerin tespit edilerek bir karar verilmesi gerektiği” görüşünün sunulduğu-
Eser sözleşmesi niteliğindeki kamu ihale sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında; hükmedilen bedel bakımından davalı ODTÜ’nün de sorumlu olduğu belirtilerek, asıl davanın kısmen kabulü ile hükmedilen bedelin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş ise de davalı ODTÜ’nün TBK 66/2 kapsamında öğretim görevlisinin düzenlediği rapor üzerinde denetim ve gözetim yükümlülüğü ve yetkisinin bulunmadığı, davalı ODTÜ’nün raporu düzenleyecek olan kişiyle talepte bulunan PTT A.Ş. arasında sadece aracılık yaptığı, ilgilinin düzenleyeceği raporu ve rapor düzenleyecek kişinin denetimi ve gözetim yetkisi bulunmadığı, raporun düzenlenme biçimi ve içeriği hakkında talimat verme yetkisinin de bulunmadığı mahkeme tarafından görevlendirilen nitelikte bir bilirkişi olmadığı, dikkate alındığında davalı ODTÜ bakımından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Ayıp ihbarı kural olarak şekle tabi bulunmayıp içeriği itibariyle ayıptan karşı tarafın haberdar olmasını sağlamaya elverişli her türlü ihbarın, ayıp ihbarı olarak kabulü mümkün olup, tespit dilekçesinin ya da raporunun tebliği işleminin de ayıp ihbarı niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği-
Uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ifası için yetki ve izin verilmesi, bu mümkün olmadığı taktirde cezanın tahsili; birleşen 2017/347 Esas sayılı davada ise uyuşmazlık sözleşmenin feshi istemlerine ilişkindir...
Uyuşmazlık, ödenmeyen iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir...
Dava konusu eser sözleşmesine ilişkin ayıp iddiasına ilişkin uyuşmazlığın Arabuluculuk dosyasında "anlaşmayla" sonlandığı, ilam niteliğindeki anlaşma belgesini hükümleri doğrultusunda taraflar arasında başka bir ihtilafın kalmadığı, böylelikle uyuşmazlık konusu mezkur kazanın arabuluculuk faaliyeti ile sonlandırılmış olduğu ve Arabuluculuk Kanunu mad. 18/5 gereğince yeniden dava açılmasının mümkün olmadığı, davanın açılmasında hukuki yarar dava şartının bulunmadığı-
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan munzam zararın tazmini istemine ilişkindir...