Gerekçe ile sonuç arasında çelişki yaratılmaksızın hüküm kurulması gerektiği-
Taraflar arasında imzalanan 17.09.2002 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre inşaatın teslim süresi 24 ay olduğu, belediye tarafından tutulan 12.06.2004 tarihli seviye tespit tutanağında inşaat seviyesinin %90 olarak belirlendiği, davacı arsa sahiplerinin talebi üzerine 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/6 değişik iş dosyasında yaptırılan tespitte de %90 seviyeye göre hesaplama yapıldığı, mahkemece ilk bozma öncesi yapılan 27.07.2007 tarihli keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda işin seviyesinin %95 üzerinde olduğu belirtildiği, mahkemece de ileriye etkili fesih kararı verildiği, bozma ilamından sonra 21.06.2016 tarihinde 2. kez keşif yapıldığı, binanın yapı yaklaşık maliyet değeri üzerinden imalat oranının %85 olarak hesaplandığı, davalı yüklenicinin bu imalat oranına itiraz ederek raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesini istediği, buna rağmen ek raporda görüşün değişmediği, keşif tarihleri itibariyle işin seviyesi konusunda alınan bozma öncesi ve sonrası iki rapor arasında çelişki olduğu açık olduğundan, bu çelişki giderilmeden hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
İnşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebine ilişkin somut uyuşmazlıkta; eser sözleşmesine dayalı bir davada; davalının akdi ilişkiyi inkâr etmesi hâlinde, ispat yükü davacının üzerinde olup, sözleşmenin kurulduğunu davacının kural olarak yazılı delille veya ikrar, yemin, ticari defterler gibi diğer kesin delillerle ispatlaması gerektiği- Davacının iddiasının, sözleşmeden davalı yanın fayda sağladığı, bu nedenle davalının da iş bedelinden sorumlu olması gerektiği yönünde olduğu; bu nedenle yazılı belge ile akdi ilişkinin varlığını kanıtlayamayan ve tanık beyanı için yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge sunamayan davacının, dava dilekçesinde açıkça "yemin" deliline dayanmış ise de, davalı yanın davanın dayanağı olan sözleşmeden sebepsiz zenginleştiği yönündeki iddiası yönünden yemin deliline dayanamayacağı-
Eser sözleşmesi kapsamında iş bedeli olarak verilen çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin somut uyuşmazlıkta, menfi tespit istemi bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği yönünde mahkeme kararı bozulmuş olmasına karşın yerel mahkemece, davanın istirdat davasına dönüşmüş olduğu gerekçesi ile ödenen çek bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada tapu iptali ve tescil davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda..
6. HD. 13.12.2022 T. E: 2021/5637, K: 5827
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı kira tazminatının tahsili istemine ilişkindir...
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda..
Başkasına borcu bulunan, kendisi hakkında daha öncesinden yapılan bir icra takibinden haberdar olan davalı borçlunun, iki gün içinde hakkında açılan takibi kesinleştirerek maaşına haciz konulmasına muvafakat etmesinin yapılan takibin muvazaalı olduğuna dair karine teşkil etiğini, davalının, davacı ile arasındaki alacağın geçmişe yönelik olarak her zaman gösterilmesinin mümkün olduğu, davalıların aralarındaki borç alacak ilişkisini senet dışındaki bir belge ile kanıtlayamadıkları-
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile tazminat istemine ilişkindir. Akdin ileriye etkili feshedilebilmesi için inşaat seviyesinin %90 ve üzeri orana ulaşmış olması gerekir. Bunun karşıt anlamından çıkan sonuç ise inşaat seviyesinin % 90 ve üzerinde olması halinde geriye etkili fesih mümkün değildir.