Davalının, davacının icra takibinin dayanağı faturasına itiraz etmediği, aksine faturaları benimseyerek kalan borcunun muaccel olmadığını belirtiğinden, takip ve dava konusu alacak miktarı davalı borçlu tarafından bilindiğinden, “likit” yani muayyen ve belirlenebilir nitelikte olduğu, davalının icra takibine itirazının da haksız olduğu gözetildiğinde, icra inkâr tazminatının yasal koşullarının oluştuğu- Takipten ve itirazın iptali davasından sonra, yargılama aşamasında davalının yaptığı kısmî ödemenin, TBK 102 gereğince takip ve dava konusu borç için yapıldığının kabul edilmesi; itirazın iptali davasında haklılık durumu takip tarihi itibariyle belirlendiğinden, yapılan bu ödemenin kararın infazı sırasında icra müdürlüğünce dikkate alınmasına karar verilmesi gerektiği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının bakiye iş bedeli alacağının saptanmasında, davacı tarafından dosyaya sunulan ajanda sayfasında el yazısı ile yazılı olup, üzerinde isim, imza ve tarih bulunmayan belgedeki imalat ve tutarların hesaplamada esas alınmasının mümkün olup olmadığı-
Kısmen kabulüne karar verilen davada kısmen davacı lehine, karar yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3. kısmı uyarınca 22.730,00 TL, reddedilen kısım üzerinden ise davalı lehine 5.508,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkin davada, davalının "elektrik malzemeleri bulunan deponun davacıya ait olduğunu" savunmasına karşın, sigorta şirketinden bu zararı da tahsil ettiği anlaşıldığından, Ticaret Mahkemesi'nin ekspertiz raporunda hangi zarar kalemlerinin tazmin edildiğinin ve ödenen tazminat miktarının da belirlenerek gerektiğinde ek rapor almak suretiyle, davacıya ait elektrik malzemelerinden kaynaklı olarak alınmış tazminat tutarlarının bedeli kadar davalının sebepsiz zenginleşeceği zira kendine ait olmayan hasar bedelini tahsil etmiş sayılacağı gözetilerek bu tutarların davalıdan alınması gerektiği-
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğundan bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşmiş olan cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmadığı- Asıl ve birleşen davalarda tapu iptali ve tescil davasında davacıların tazminat talebinin kabulüne karar verilmesine karşın davacılar lehine yargılama giderine hükmedilmemesi hatalı olduğu-
Taraflar arasında imzalanan tutanaklar da dikkate alınarak fazla imalatın nelerden ibaret olduğu tespit edilip, iş artış oranı belirlenerek sözleşme eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi ilgili maddeler, gereğince "%10 iş artışı kapsamında kalan işlerin sözleşme birim fiyatlarıyla, sözleşmede fiyatı bulunmayan işlerin ise şartnamenin 22. maddesindeki tespit yöntemi kullanılarak, %10’u aşan işlerin bedelinin de yapıldığı tarihteki serbest piyasa fiyatları ile hesaplanması gerektiği- Hükmolunan bedelin davalı İçişleri Bakanlığı yerine ...İl Özel İdaresi’nden tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğu-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemi- Bozma ilamında “... teknik bilirkişiden; iş ve imalâtların, işin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleri ile ayrıca KDV ve yüklenici kârı da eklenmeksizin, bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, hesaplanacak miktardan ihtilafsız miktar düşüldükten sonra sonucuna uygun karar verilmesi...” gereğine işaret edildiğinden, bu hususlar gözetilmeden, yetersiz bilirkişi raporuna göre eksik inceleme ve değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğu-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacı tarafça sunulan ancak davalı tarafından kabul edilmeyen 28.09.2007 tarihli belgenin yazılı eser sözleşmesi niteliği taşımadığı hususunda Özel Daire ile yerel mahkeme arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı gözetildiğinde, anılan belgedeki fiyatların piyasa fiyatlarına uygun olduğu belirtilerek belgedeki tutarların alacağın hesabına esas alınması suretiyle düzenlenen 25.04.2014 havale tarihli heyet raporuna dayanılarak hüküm tesis edilip edilemeyeceği, buradan varılacak sonuca göre mahkemece bozma kararında gösterilen şekilde araştırma ve inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekip gerekmediği-