Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta, her iki tarafın da eksik ve kusurlarının bulunması halinde, sözleşmenin feshinde tarafların, ortak kusurlu hareket ettiklerinin kabulü gerektiği- Bu nedenle müspet zarar kapsamında kâr kaybı, gecikme nedenli cezai şart istenmesi ve iş sahibi tarafından da teminat mektubunun irat kaydedilmesinin mümkün olmadığı gibi birbirlerinden tazminat talebinde bulunamayacakları ve sadece birbirlerinin mal varlıklarına kazandırdıkları artı değeri sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edebilecekleri-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili ile irat kaydedilen kesin ve nakti teminatın iadesi istemi-
Kural olarak teslim tarihinden sonra tutanakta belirtilen eksik işlerin davalı iş sahibi tarafından tamamlandığının kabul edilmesi gerektiği- Davacı yüklenici şirket, tutanaktaki eksikleri tamamlayarak asansörü çalışır vaziyette davalıya teslim ettiğine ilişkin apartman yöneticisinin imzası bulunan ve yargılamada itiraz edilmeyerek benimsenen teslim tutanağını dosyaya sunduğundan, geçici teslim tutanağında yazılı olan eksik işlerin davacı şirket tarafından tamamlandığının kabulü gerektiği- Basiretli bir tacir ve iş adamı gibi hareket etmek zorunda olan davacı şirketin özen ve sadakat borcu ile sözleşme uyarınca öncelikle "asansörü ruhsat almaya elverişli hâle getirdiğini" ispatlaması gerektiği-  Asansör ruhsat alınamayacak vaziyette ise ekonomik değeri olmayacağından, sözleşmede asansörün ruhsat ve gerekli izinlerini almayı üstlenen davacının, öncelikle asansörü ruhsata elverişli şekilde imal ettiğini kanıtlaması gerektiği- Asansör tesisatı dışında davalının gidermesi gereken başka eksiklikler nedeniyle ruhsatın alınamadığı ortaya çıkarsa, davacının hak ettiği iş bedelinin, götürü bedelde fizikî oran yöntemiyle hesaplattırılması ve bulunacak bedelden davalı iş sahibinin kanıtladığı ödemeler düşülerek varılacak sonuca göre hüküm kurulması; ruhsatın alınamayacağı ve bunun sebebinin inşaattaki diğer eksiklerle ilgili olmayıp, yüklenicinin kusurundan kaynaklandığı saptanırsa, bakiye iş bedeline hak kazanamayan yüklenicinin davasının reddine karar verilmesi gerektiği- Takibe konu alacak miktarı yapılan yargılama sonucu alınan bilirkişi raporuna göre belirlendiğinden, likit ve muayyen nitelikte olmadığından, mahkemece icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalının, davacının icra takibinin dayanağı faturasına itiraz etmediği, aksine faturaları benimseyerek kalan borcunun muaccel olmadığını belirtiğinden, takip ve dava konusu alacak miktarı davalı borçlu tarafından bilindiğinden, “likit” yani muayyen ve belirlenebilir nitelikte olduğu, davalının icra takibine itirazının da haksız olduğu gözetildiğinde, icra inkâr tazminatının yasal koşullarının oluştuğu- Takipten ve itirazın iptali davasından sonra, yargılama aşamasında davalının yaptığı kısmî ödemenin, TBK 102 gereğince takip ve dava konusu borç için yapıldığının kabul edilmesi; itirazın iptali davasında haklılık durumu takip tarihi itibariyle belirlendiğinden, yapılan bu ödemenin kararın infazı sırasında icra müdürlüğünce dikkate alınmasına karar verilmesi gerektiği-
Davacının 15.05.2013 tarihinde 2005 yılında düzenlediği faturalarını dayanak göstererek icra takibi başlattığı; davalının 16.08.2005 tarihli ihtarnamesinde davacıdan eksik işlerin üç gün içinde tamamlanmasını istediği, aksi hâlde sözleşmeyi feshedeceğini bildirdiği, 13.10.2005 tarihli ihtarnamesinde de benzer beyanlarda bulunduğu; davacı tarafından da yargılama sırasında 2005 yılından sonra işe devam edildiğine yönelik bir iddianın ileri sürülmediği anlaşıldığından, takip ve dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin sona erdiği-
Rücuen tazminat davası-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının bakiye iş bedeli alacağının saptanmasında, davacı tarafından dosyaya sunulan ajanda sayfasında el yazısı ile yazılı olup, üzerinde isim, imza ve tarih bulunmayan belgedeki imalat ve tutarların hesaplamada esas alınmasının mümkün olup olmadığı-
Kısmen kabulüne karar verilen davada kısmen davacı lehine, karar yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3. kısmı uyarınca 22.730,00 TL, reddedilen kısım üzerinden ise davalı lehine 5.508,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Davalı arsa maliklerinin dava açılmasına sebebiyet vermedikleri anlaşıldığından davalı arsa malikleri aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkin davada, davalının "elektrik malzemeleri bulunan deponun davacıya ait olduğunu" savunmasına karşın, sigorta şirketinden bu zararı da tahsil ettiği anlaşıldığından, Ticaret Mahkemesi'nin ekspertiz raporunda hangi zarar kalemlerinin tazmin edildiğinin ve ödenen tazminat miktarının da belirlenerek gerektiğinde ek rapor almak suretiyle, davacıya ait elektrik malzemelerinden kaynaklı olarak alınmış tazminat tutarlarının bedeli kadar davalının sebepsiz zenginleşeceği zira kendine ait olmayan hasar bedelini tahsil etmiş sayılacağı gözetilerek bu tutarların davalıdan alınması gerektiği-