Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde bedelin tahsili istemine ilişkindir... her ne kadar davalı arsa sahiplerine ...2009 tarihli sözleşmede kararlaştırılandan fazla pay verilmiş ise de, inşaat ruhsatının ve iskan ruhsatının düzenlenmesi aşamasında davacı yüklenicinin bu durumu bildiği, taraflar arasında düzenlenen ...2011 tarihli ek sözleşmenin paylaşım listesinde 93 no’lu bağımsız bölümün davalı arsa sahiplerine verilmesinin kararlaştırıldığı ve davanın, sözleşmenin ifasından yaklaşık 3 yıl 3 ay sonra açıldığı dikkate alınarak, davacının talebinin TMK’nın 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağından davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, birleşen dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili fesih istemine ilişkindir...Asıl davada davalıların yüklenicinin vekili olarak inşaata devam ettikleri, bilirkişi raporunda ileriye etkili feshin koşulu olan inşaatın tamamlanma oranının % 95 oranında olduğunun belirtilmesi ve inşaatta kat mülkiyetinin tesis edilmesi dikkate alındığında, sözleşmenin tasfiyesinin ileriye etkili feshi koşullarına göre gerçekleştirilmesi gerektiği göz önünde bulundurularak, yapılacak keşif sonucunda ifanın eksiksiz tamamlanıp tamamlanmadığı belirlenip tamamlanmamış ise eksik imalat bedeli hesaplanarak yüklenici veya halefi olan davalıya bu bedelin depo edilmesi imkanı tanınarak uygun sonuç dairesine göre karar verilmesi gerekir.
HMK’nın 281/3. maddesi uyarınca maddi gerçeğin ortaya çıkması için konusunda uzman (yeniden oluşturulacak) bilirkişi kurulundan, davalı tarafından ileri sürülen ... tarihinde taşınmazdan kaldırılan enerji nakil hattının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine uygun olarak inşaat yapımına engel oluşturup oluşturmayacağına ilişkin önceki alınan raporlardaki çelişki giderilecek şekilde gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği- Ayrıca dava konusu sözleşmenin feshi olduğundan davada harç ve vekalet ücreti belirlenirken taşınmazın bütün bedelinin üzerinden belirlenmesi gerekeceği, sözleşmede taraflara düşen yüzdelik orana göre hesaplama yapılamayacağından bu hususta da yanlış değerlendirme yapılmıştır.
Davanın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan maddi zararın tazmini istemine ilişkin olduğu- Davacının maddi zarar kapsamında sözleşmeye göre kararlaştırılandan fazla bağımsız bölüm yapıldığı iddiası ile bu bağımsız bölümlerin sözleşmeye göre belirlenen 6/80 oranında bedeli ile kira kaybının davalıdan tazminini talep ettiği - Taraflar arasındaki adi yazılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde 80 daire yapılması ve 6 dairenin davacı arsa sahiplerine verilmesi kararlaştırıldığı, ancak 112 bağımsız bölüm yapıldığı- Sözleşmede kararlaştırılan 6/80 paylaşım oranına göre fazladan yapılan 32 adet bağımsız bölümün 2.4 adedinin bedelinin davacılara verilmesi gerektiği - Süresinde teslim edilmeyen 2.4 bağımsız bölümün teslim edilmesi gereken tarihten ıslah tarihine kadar olan kira kaybının da zamanaşımı hükümleri dikkate alınmak sureti ile hesaplanması ve sonucuna göre davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, tapu iptal tescil ve tazminat istemleri-
Davacı alt yüklenici taşeronun, yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tüm edimlerini ifa etmek suretiyle sözleşme uyarınca kendisine isabet eden, ancak davalılar tarafından tapusu devredilmeyip dava dışı üçüncü kişilere satılan dava konusu yedi adet bağımsız bölümün bedelini davalı arsa sahiplerinden talep edip edemeyeceği ve davalı arsa sahiplerine husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği- Kural olarak “sözleşmelerin nispiliği” ilkesi gereğince davacı alt yüklenici/taşeron olan kooperatif davalı arsa sahiplerinden talepte bulunamayacak ise de; kanun yolu denetiminden geçerek kesinleşen davada, davalı arsa sahiplerinin hasım olduğu kabul edilerek işin esası incelenmek suretiyle karar verildiği ve sıfatın varlığının belirlendiği gözetildiğinde, davacı kooperatifin dava konusu bağımsız bölümlerin bedelini talep ettiği eldeki davada arsa sahiplerine husumet yöneltilmesi yerinde ve isabetli olduğu ve bu durumda mahkemece davacı kooperatifin dava konusu yedi adet dairenin bedeli talebine yönelik eldeki davada arsa sahiplerine husumet düştüğü kabul edilerek hüküm kurulması gerektiği-
Direnme yolu ile HGK önüne gelen uyuşmazlık; taraflar arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak asıl ve birleşen davada davacıların, yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek nama ifaya izin ve yetki verilmesini talep ettiği olayda; yapı denetim hizmet bedeli ve sigorta prim borcunun nama ifa kapsamında kabul edilip edilmeyeceği, mahkemece arsa sahiplerine nama ifaya izin verilirken iki numaralı bağımsız bölümün satışına karar verilmesinin yeterli olup olmadığı ve talep edilen her iki bağımsız bölümün satışı ile satış bedelinden nama ifasına izin verilen tutarın ödenmesine karar verilmesinin gerekip gerekmediği, nama ifaya ilişkin kurulan hükmün infaza elverişli nitelikte olup olmadığı-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemi-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan ilâmsız icra takibine yapılan itirazın iptâli istemi-
Davanın, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıp nedeniyle ücretsiz onarım, aksi halde ödenen bedelden ayıp oranında indirim ve bu miktarın tahsiline ilişkin olduğu- Bozma ilamında belirtilen teslim ve ayıp ihbarının tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanabileceği, bu hususta tarafların delilleri toplanıp karar verilmesi gerektiği hususları üzerinde durularak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bozmaya uyulmasına rağmen, bozma gereği yerine getirilmeksizin tacirlere özgü ihbar mükellefiyetine uyulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
