Mahkemece kısa kararın tefhiminden sonra gerekçeli kararında kısa kararın açıklanması sırasında hata yapıldığı, imalat bedelinden yapılan ödemenin mahsubu ile ulaşılacak rakamın 54.840,40 TL olduğu, ancak kısa kararda sehven 77.673,62 TL yazıldığı belirtilerek 77.673,62 TL üzerinden asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmesi ile kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmasının hatalı olduğu-
Mahkemece yapılacak işin; 6100 sayılı HMK'nın 165/1. maddesi hükmü gereğince ................ İcra Hukuk Mahkemesi'nin .............. Esas sayılı ve "..davanın kabulüne, ............... İcra Müdürlüğünün .................. Esas sayılı dosyadaki takibin davacı yönünden geri bırakılmasına..." şeklindeki kararın kesinleşmesinin bekletici mesele yapılarak sonucunun beklenmesine, icranın geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesi halinde davanın aktif dava ehliyetinin bulunmaması nedeni ile husumetten reddine, aksi halde işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesinden ibaret olduğu-
Sözleşmenin eki olan Özel İdari Şartnamenin 3/m ve n maddeleri doğrultusunda davalı tarafından nakliye için ödeme yapılmamasının doğru olduğu belirtilmesine rağmen davalının Yüksek Fen Kurulu'ndan görüş alarak ödeme yapılmadığı savunmasının isabetiz olduğu gerekçesi ile nakliye bedelinin davacıya ödenmesine karar verildiği, mahkemece uyulmasına karar verilen Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesi’nin 04.03.2021 tarih, 2020/2243 Esas, 2021/644 Karar sayılı kararında; usuli kazanılmış hak gereği sözleşme ve ekleri dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği bildirilmiş olup sözleşmenin türü ve bedeli başlıklı 4. maddesindeki; "Kızılay sözleşme konusu işin dilediği orandaki azı veya çoğunu; ayrıca sözleşme eki ve proje, detayları ve şartnamesinde olmayıp İdarece ek olarak yaptırılacak işleri aynı sözleşme şartları dahilinde yükleniciye yaptırmaya yetkilidir. Yüklenici bu durumda hiçbir itiraz ve hak iddia edemeyeceği gibi, sözleşme şartları dahilinde yapacaktır.", hükümler arasında çelişme başlıklı 37. maddesindeki; "Teklif Alma Şartnamesi, Özel Teknik Şartname, Sözleşme ve ekleri ile diğer belgelerdeki hükümler arasında çelişme olması halinde, Kızılay lehine olan hükümler geçerlidir" sözleşmenin eki olan Özel İdari Şartnamenin 3/m maddesindeki; "iskele, nakliye, kalıp ve demir imalat sökümü için herhangi bir ödeme yapılmayacaktır." ve 3/n maddesindeki; "İnşaat, peyzaj, mekanik tesisat veya elektrik tesisatı vs imalatları için herhangi bir nam veya isim altında nakliye bedeli veya nakliye fiyat farkı ödenmeyecektir" düzenlemeleri birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında karşılıklı irade beyanlarının uyuşması ile imzalanan sözleşme gereği nakliye bedelinin ödenmeyeceği kararlaştırıldığından nakliye bedeline yönelik talebin reddi yerine kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu-
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; sözleşmenin 3. maddesinde binanın anahtar teslimi olarak yapılacağının ve sözleşmenin 5. maddesine göre de yükleniciye ait son iki adet bağımsız bölümün arsa sahiplerinin dairelerinin tesliminden sonra verileceğinin kararlaştırıldığı, bu iki madde birlikte değerlendirildiğinde, 11.01.2016 tarihi itibariyle yapının gerçekleşme oranının %90 olarak tespit edildiği, tutanakta mekanik ve elektrik tesisatı ile kalan yapı bölümünün %5'lik kısmının eksik olduğu, ilgili idare tarafından onaylanma işlemleri için verilen %5 oranın eksik olduğunun tespit edildiği, inşaatın getirildiği aşama itibariyle davacı yüklenicinin alacak davasına dayanak yaptığı 6 ve 8 nolu bağımsız bölümlere hak kazanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de yargılama sırasında yapı kullanma izni alındığı anlaşılmakla davacının iddiasının bu kapsamda değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği, bu durumda mahkemece yapılacak işin; hükme esas alınan bilirkişi heyetinden yargılama sırasında 30.10.2017 tarihli yapı kullanım belgesi alındığı da dikkate alınarak davacının talep ettiği tapulara sözleşmenin 5. maddesindeki aşamalı devir düzenlemesine göre hak kazanıp kazanmadığı konusunda ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm verilmesinden ibaret olduğu-
Dava konusu işlerin teslim edildiği 2013 yılından, icra takibinin yapıldığı 08.04.2019 tarihine kadar kanunda öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresi gerçekleştiğinden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği- Hatalı hukuki değerlendirme ile "yapılan işin bir eseri meydana getirmek olmadığı, işin tamirat tadilat olduğu, bu nedenle 5 yıllık zamanaşımı süresinin olayda uygulama alanının bulunmadığı" gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin, eser sözleşmelerinin bir türü olduğu- Eser sözleşmesinden doğan alacaklar için beş yıllık zamanaşımı süresi olduğu- Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı kira kaybının tahsili istemine ilişkin davanın; gecikilen süredeki zararın tazmini ilişkin olduğu ve bir alacağın ifa olanağı, başka bir anlatımla dava edilebilme hakkı doğmadan, o alacak yönünden, zamanaşımının başlamayacağı- Zamanaşımının, alacağın muaccel (dava edilebilir veya istenebilir) olduğu tarihten başlayacağı- Kısmi dava açılması halinde zamanaşımı yalnızca dava açılmış olan kısım için kesildiğinden bu davanın açıldığı tarih ıslahla artırılan miktar için zamanaşımının başlangıcına esas alınamayacağı ve bu nedenle ıslahla artırılan miktar için zamanaşımının dolup dolmadığı dava tarihine göre değil, ıslah tarihine göre hesaplanacağı- Alacağın zamanaşımına uğramaması için kısmi davada istenmemiş olan miktar bakımından ıslahın zamanaşımı süresinde yapılması gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesince teslim tarihinden önce yapı kullanma izni alındığından bahisle teslimin gerçekleştiği ve gecikme cezası talep edilmeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, alınan bilirkişi raporunda eksik ve hatalı imalatın oturuma engel olduğu ve inşaatın yaşanılabilir bir seviyede olmadığı tespit edildiğinden, ayrıca eksikliklerin davalının iddia ettiği gibi kullanılmamaya veya bakımsızlığa bağlı olmadığı belirtildiğinden, salt yapı kullanma izni alınmış olmasının yasal bir teslim olarak kabulünün mümkün olmadığı, davalının teslime dair bir ihtarı olmadığı, yükleniciye kiraya verilen 2 villa yönünden kira geliri elde eden davacının gecikme cezası talep edemeyeceği de dikkate alınarak, teslim tarihinden dava tarihine kadar geçen süre için hesaplanacak gecikme cezası bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece bozma ilamına uyularak bilirkişi raporları alınmışsa da bilirkişi kök raporunda ve ek raporunda davacının sunduğu faturalardaki çalışmaların ve nakliyelerin gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesinin mümkün olmadığının belirtilmesine rağmen ve taraflarca işyerinde herhangi bir çalışma yapılmamış olduğunun belirlendiği 11.07.2018 tutanak tarihinden sonraki tarihli faturalara itibar edilerek kanıtlanmamış kısım üzerinden davanın tam kabulünün hatalı olduğu, bu durumda Mahkemece yapılacak işin, davacının menfi zarar kapsamına giren zararı bilirkişi raporu ile belirlenen işyerine getirildiği anlaşılan ekskavatör ve kamp treylerinin nakli bedeli toplamı olan 4.400,00TL üzerinden davanın kabulüne karar vermek olması gerekeceği-
Mahkemenin gerekçesinde davaya konu Tekirdağ ili Kapaklı ilçesi, Kapaklı Mahallesi 1783 Ada 2 parsel ile ilgili davacıların talebini kabul ettiği ve taşınmazın tapu kaydının tümden iptaline ve davacılar adına hisseli olarak tesciline karar verilmesi kanaati oluştuğu, ancak hükmün "Dava konusu Tekirdağ ili, Kapaklı ilçesi Kapaklı mahallesi 1783 Ada 2 Parsel sayılı taşınmazda davalı O. Gök'e ilişkin tapu kaydının iptali ile, 1/24 hissenin davacı G. Emre'nin adına, 1/8 hissenin davacı A. Türe'nin adına, 1/6 hissenin davacı R. Karaçeklik adına, 1/6 hissenin davacı A. Türe'nin mirasçıları S. Türe ve F. Türe'nin miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline" şeklinde kurulduğu, burada belirtilen davacıların hisseleri toplandığında tapunun 1/2 payının iptal edildiği sonucuna ulaşıldığı, tüm tapu hakkında hüküm kurulmadığı, 1/2 hissenin boşta kaldığı, hükmün bu şekilde infazının mümkün olmadığı, bu haliyle HMK.nın 297.maddesine aykırılık oluştuğu, bunun da kamu düzeni ile ilgili olduğu anlaşıldığından, Dairemizin 17.10.2023 tarih ve 2023/2273 Esas, 2023/3332 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının re'sen inceleme ile bozulmasına karar vermek gerekeceği-
Eser sözleşmesi uyarınca bakiye iş bedelinin tazmini istemi-