Evlenme sebebiyle kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılacağı, ziynetlerin geri istenmemek üzere bozdurulup harcandığının ispat yükünün davalıya ait olacağı-
Davalı kadının, iade edilmemek üzere, kendi rızası ile ziynet eşyalarını verdiğini, davalı kocanın kanıtlaması gerekeceği-
Davanın, ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkin olduğu, 11 adet bilezik ve orta boy altın zincirin davacı kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının davalı koca tarafından kanıtlamasının gerektiği, davada, davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu 11 adet bilezik ve orta boy altın zincirin evliliğin devamı sırasında, davacının rızası ile davalı tarafından bozdurularak harcandığının, davalı koca tarafından kanıtlanamadığı, davalının ikrarından, evlilik birliği içerisinde davacı kadına ait olan ziynetlerin davalı tarafından bozdurularak harcandığı anlaşılmakla altınların iadesine karar verilmesinin gerektiği-
Mihir senedi uyarınca 300 gr altının aynen teslim veya bedelinin ödenmesine-
Katkı payı alacağı davası- Protokolde “tarafların mal talepleri yoktur” ibaresinin bulunması-
Ziynet eşyalarının kadına ait olduğu, kadının yanında taşındığı hususu karine olarak kabul edildiği- Davacı, davalı eşinin ziynetlerini değişik zamanlarda kendisinden alarak, kişisel ihtiyaçlarına harcadığını iddia ettiği- Dinlenen davacı tanıklarının beyanları ile 10 adet üçlü burma bileziğin davacı tarafından davacının annesine verildiği, davalı kocanın ise kayınvalidesinden bu 10 adet bileziği ihtiyacı için aldığı ve geri vermediği hususu kanıtlandığı- Ziynet eşyaları konusunda ispat yükü kendisine düşen davacı iddiasını ispatlayamadığından, davacının ziynet eşyası alacağıyla ilgili olarak belirtilen 10 adet üçlü burma bilezikle sınırlı olarak davanın kabulüne karar verilmesinin gerektiği- 
Kanunda aksi öngörülmedikçe kural olarak herkesin iddiasını ispatla yükümlü olduğu- Kadın, dava konusu ziynet eşyasının, götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını,daha öncede götürme fırsatı elde edemediğini ispat edemediğinden, mahkemece hataya düşülerek hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu- 
Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olup, kadın, dava konusu ziynet eşyasının, götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını,daha öncede götürme fırsatı elde edemediğini ispat edemediğinden, mahkemece hataya düşülerek hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğu- 
Aracın boşanma davasından yaklaşık iki yıl önce satılmış olması sebebiyle paranın evin masraflarına harcandığının kabulü gerekeceği-
Davacının, davaya konu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altında olacağı-