7201 Sayılı Tebligat Kanununun 32.maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminde haberdar olmuş ise geçerli sayılacağı; muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Borçlu şirketin tebliğ tarihindeki yetkili kişileri tespit edilerek , tebligatın 7201 Sayılı Tebligat Yasasının 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Tüzüğü’nün 18. maddesi kapsamında usulüne uygun olup olmadığı saptanarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Hükmi şahıslar adına kendilerine tebligat yapılacak kimseler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde, tebligatın orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılabileceği–
Hükmi şahıslara yapılacak tebligatın öncelikle hükmi şahsın yetkilisine yapılması,yetkili şahsın bulunmaması veya evrakı alacak durumda olmaması durumunda ise memur veya müstahdemlerine yapılması gerektiği-
Borçlunun (vekilinin) icra mahkemesine verdiği dilekçede “gecikmiş itirazdan” söz etmesinin sonuca etkili olmadığı, çünkü HMK’ nın 33. maddesi gereğince hukuki sebebi ve uygulanacak yasa maddesini belirlemenin hakimin görevine giren bir konu olduğu; ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğün gecikmiş itiraz nedeni olarak kabul edilemeyeceği, tebligatın usulsüz olarak yapılmış olduğu sonucuna varılması halinde Tebligat Kanunun 32. maddesi çerçevesinde tebliğ tarihinin düzeltilmesiyle yetinileceği-
Şikayetçi Üniversitesi Vakfına (adreste bulunan muhatabın muhasebecisine yapılan tebligatın usulsüz olduğu (Teb. K. mad.12-13; Teb. Tüz. mad. 17 ve 18)- Borçlunun (vekilinin) icra mahkemesine verdiği dilekçede “gecikmiş itirazdan” söz etmesinin sonuca etkili olmadığı, çünkü HMK’ nın 33. maddesi gereğince hukuki sebebi ve uygulanacak yasa maddesini belirlemenin hakimin görevine giren bir konu olduğu; ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğün gecikmiş itiraz nedeni olarak kabul edilemeyeceği, tebligatın usulsüz olarak yapılmış olduğu sonucuna varılması halinde Tebligat Kanunun 32. maddesi çerçevesinde tebliğ tarihinin düzeltilmesiyle yetinileceği-
Takibe taraf olmayan kişilerin o takipteki usulsüzlükleri -kural olarak- şikayet konusu yapamayacakları, ancak bir takipteki usulsüzlüğün -örneğin; ödeme emrinin borçluya tebliğindeki usulsüzlüğün- düzenlenmiş olan sıra cetvelinde başka alacaklıları haklarını ihlal etmesi halinde, bu alacaklıların o dosyadaki usulsüzlüğü şikayet yolu ile icra mahkemesine bildirebilecekleri—