Davacı vekilinin direnmeye ilişkin temyiz dilekçesi davalı şirkete tebliğe çıkarılmış ise de; Posta İdaresinin tebligata ilişkin belgesinde başka hiçbir açıklamaya yer verilmeksizin aynı adreste daimi çalışan şirketin işçisine tebliğ edildiği, bu yönüyle yapılan tebligatın usulsüz olduğu; iki ayrı geri çevirme kararında direnme kararının da davalı şirkete tebliğe çıkarılması gerektiği belirtilmesine rağmen bu işlemin gereğinin yerine getirilmediği anlaşıldığından, yeni bir geri çevirmeye mahal verilmeyecek şekilde geri çevirmenin gereklerinin yerine getirilmesi konusunda özenli davranılması gerektiği-
Tebligatın yetkili temsilci yerine kanunda belirtilen sıralı kişilere yapılması halinde, bunun nedenlerinin tebligat mazbatasına açıkça yazılması gerektiği-
Davalı şirketin yetkili temsilcisinin tebligatı almama sebebi açıklanmadan yapılan tebligatın usulsüz olduğu-
Davacı şirkete kamulaştırma işlemlerine ilişkin yapılan tebligatta, tebliğ memurunun bu tebligatı şirketin yetkili temsilcisine; onun herhangi bir nedenle tebliği alacak durumda olmaması halinde de usulüne uygun şekilde yetkili kılınan kişiye; şayet bunlar yoksa veya tebligatı alamayacak durumda iseler bu durumu tebliğ evrakına şerh ederek o yerde hazır bulunan tebliğe yetkili memur ve müstahdemlerinden birine o da yoksa herhangi bir memur veya müstahdeme yapması; tebligat evrakında da sırasıyla tebliğe yetkili kişilerin durumunu ve onlara tebliğ edilememe nedenini şerh etmesi gerekirken, hiçbir açıklamaya yer vermeden doğrudan davacının işçisine tebliğ etmiş olması karşısında tebligatın usulsüz olduğu ve kamulaştırma bedelinin arttırılmasına ilişkin davanın süresinde açıldığının kabul edilmesi gerekeceği-
Genel kurul kararının iptali davasında, davalarda temsil yetkisi tasfiye memurlarına ait olduğundan, dava dilekçesinin kooperatif tüzel kişiliğine tebliğe çıkarılarak, tasfiye memurlarından ya da koşulları oluştuğu takdirde memur veya müstahdemlerinden birine kooperatif adına tebliğ edilerek, tebligatın yapılamaması halinde Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra taraf delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Borçlu şirket yetkilisinin tebligat anında cezaevinde bulunması tebligatın geçersizliğine neden olmayacağı, İİK mad. 168/5 uyarınca 5 günlük itiraz süresi içerisinde borçlu yetki itirazında bulunmadığından itirazın süre yönünden reddi yerine itiraz dilekçesinde alacaklının isminin yanlış yazıldığından bahisle usulden ret kararı verilmesi isabetsiz olmakla birlikte anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından ve sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onandığı-
Mahkemece davalıya dava dilekçesi ve duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Tebligat yasasının metninde, yasanın uygulanmasını gösteren yönetmelikte ve hem de madde gerekçesinde muhatabın sadece adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bilinen adres olarak bildirilmesi halinde doğrudan doğruya 21/2'ye göre tebligat yapılacağı açıklamasına yer verilmemiş, bilakis bildirilen adrese tebligat yapılamaması halinde 21/2'ye göre tebligat yapılacağının önemle vurgulanmış olduğu, ayrıca Tebligat Yönetmeliğinin 79.maddesinde T.K.'nun 21/2.maddesine göre çıkarılacak tebligatların açık mavi renkli zarflarla yapılacağının belirtilmesi bu usulün hemen başvurulacak bir yol olmadığı,istisna olarak ve belirli şartların oluşması halinde başvurulacak bir tebligat şekli olduğunu da göstermekte olduğu- İlk defa bildirilen adres kayıt sistemindeki adres, tebligat yapılamayacağı açıkça anlaşılan bir adres olmadığı için öncelikle normal bir tebligat çıkartılarak Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesinde ve Tebligat Yönetmeliğininin 30.maddesinde muhatap lehine olan araştırmaların yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işleminin yerine getirilmesi gerektiği- Savunma hakkı ile tebligat müessesinin birbirne sıkı sıkıya bağlı olduğu- İcra takibinin sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, itirazların yapılabilmesi ve takibin süratle sonuçlandırılabilmesi, ancak, tarafların icra takibinden usulünce haberdar edilmesi ile mümkün olacağı, takip borçlusunun hangi icra dairesinde aleyhine takip bulunduğunu, hakkındaki taleplerin nelerden ibaret olduğunu bilmesi ve varsa itirazlarını zamanında ve doğru merciye yöneltebilmesinin usulüne uygun olarak yapılacak tebligat ile sağlanabileceği- Satış ilanı davetiyesinin üzerine “mernis”yazılarak TK.'nun 10/2. maddesi gözardı edilerek hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK.'nun 21/2 maddesine göre tebliğe çıkarılmasının ve dağıtıcı tarafından TK.'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebligatın usule aykırı olduğu-
Şirket adına çıkartılan icra emiri ve kıymet takdiri raporu tebligatlarının Ticaret Sicilde kayıtlı adresine çıkartıldığı ve ''aynı çatı altında çalışan imzasına tebliğ edildiği'', ancak dosya içinde mevcut belgelerden adı geçenin şirketi temsil yetkisi bulunmadığı gibi, borçlu tüzel kişiyi temsile yetkili olanların o sırada orada bulunup bulunmadıkları da belirlenmeden ve uyulması gerekli prosedüre uyulmadan, doğrudan çalışan imzasına tebliğ edilmiş olduğu, bu nedenle, tebligatın usulsüz olduğu-