Taraflar arasındaki “kurum işleminin iptali” davasında, "boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama" olgusunun tüm açıklığıyla ve özellikle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması gerektiği-
İspat yükü kendisinde bulunan davacı-karşı davalı ( kadın ) bir ince bilekliğin eşi tarafından elinden alındığını ya da eşinde kaldığını ispat edemediğinden, bir ince bileklik yönünden talebin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İş aktinin feshinin geçersizliğine ilişkin açılacak bir davanın basit yargılama usulüne göre, kısa süre içerisinde sonuçlandırılması düşüncesi, 'işçinin emek gelirinden olanaklar ölçüsünde çok kısa bir süre yoksun kalması' ilkesi uyarınca Yargıtay Özel Daire bozma kararlarının kesin olup, bu kararlara karşı direnme yolunun kapalı olduğu-
Dava konusu bonoda ihdas nedeni “nakden” olup davalı Cumhuriyet Savcılığındaki beyanında bononun 50 adet dana karşılığı alındığını söyleyerek ihdas nedenini talil ettiğinden ispat külfeti davalıya geçmiş olup, davalının 50 adet dana verdiği iddiasını yazılı delille ispatlamak zorunda olduğu-
Dava konusu bonoda ihdas nedeni “nakden” olup davalı Cumhuriyet Savcılığındaki beyanında bononun 50 adet dana karşılığı alındığını söyleyerek ihdas nedenini talil ettiğinden, ispat külfeti davalıya geçmiş olup davalının 50 adet dana verdiği iddiasını yazılı delille ispatlamak zorunda olduğu-
HMK’nun geçici 1. maddesinde, bu kanunun senetle ispat ile ilgili hükümlerinin kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda uygulanamayacağı düzenlendiğinden, dava tarihi itibariyle HMK henüz yürürlüğe girmediğinden mahkemenin senetle ispat edilemeyen davanın reddine karar vermesinin isabetsiz olduğu- Dosya içeriğinden, davalının akdi ilişkiyi kabul edip ödeme iddiasında bulunduğu, bu durumda ispat yükünün yer değiştirerek davalıya geçeceği, davalının süresi içinde cevap dilekçesi ve delil listesi sunmadığından ödeme iddiasını ispat edemediğinin kabulü ile davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davacı sözlü kira ilişkisine dayanmış ve kira parasının yıllık 13.500 Euro olduğuna ilişkin iddiasını kanunda belirtilen usullere göre kanıtlayamamışsa da, davacı dava dilekçesinde “sair delil” demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olduğundan, davacıya iddiasını yemin delili ile ispata imkan verilmesi gerekeceği-
Borçlunun yaptığı tasarrufun, mal kaçırmak amacı taşıdığı iddiası kanıtlanamadığından iptal davasının reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun yaptığı tasarrufun, mal kaçırmak amacı taşıdığı iddiası kanıtlanamadığından iptal davasının reddine karar verilmesi gerektiği-
Dava, "geçersiz satış sözleşmesi gereğince ödenen bedelin iadesi" istemine ilişkin olup, dava değeri HMK 200/1'de belirtilen sınırın üzerinde bulunduğundan kural olarak davacının taraf iddiasını senetle ispatlaması ; ancak dosyadaki bilgi ve belgelerden varlığı ididia olunan harici satış sözleşmesinin taraflarının kardeş olduğu anlaşıldığından ve davacı taraf tanık deliline dayandığından, HMK'nın 203. maddesi gereğince davacı tarafa iddiasını tanıkla ispat etme olanağı tanınması gerekeceği-