Mahkemece; yargılama sırasında öldüğü anlaşılan davalının veraset kararının ibrazının sağlamak tüm mirasçıları tespit edilip, şayet adı geçen üç kişi haricinde başka mirasçı var ise bu kişiler davaya dahil edilerek; taraf teşkili sağlandıktan sonra, davanın esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, bu hususun gözetilmemiş olmasının doğru olmadığı-
Gider avansının hesaplandığı, ödenmesi konusunda davacı yana ihtarlı davetiye tebliğ edildiği konusunda dosyada bir belge bulunmadığından, 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesine aykırı olarak, hukuki dinlenilme hakkının kullanılmasına imkan verilmeden, gider avansını ödemesi konusunda davacıya tebliğ yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacının mazbut vakıf olan Mazbut Sevindik Paşa K.esi Cennet H. Vakfının galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istemi-
Mahkemenin tensip zaptında, belirlediği masrafın gider avansı mı, delil avansı mı olduğunu açıkça belirtmesi, yargılama gideri ve dava şartı olarak belirlediği gider avansını oluşturan harç, tebligat gibi gider gerektiren işlemleri kalem kalem açıklaması, her kalemin miktarını ayrı ayrı göstermesi, dava şartına yönelik gider avansıyla ilgili olarak verilen kesin sürede yatırılmamasının sonuçlarını da tensip tutanağına ve tebligat zarfına açıkça yazması gerekeceği, açıklanan nedenle, mahkemece, ödenecek bedelin türü ve miktarı açıklanmadan, verilen kesin sürenin sonucu ihtar edilmeden ve davacının HMK. 'nun 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkı korunmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Davalıya dava dilekçesinin usulsüz tebliğinden sonra, ön inceleme duruşma gününü bildirir tebligatın aynı adreste, davalı adres bırakmadan taşındığından bahisle bila tebliğ iade edilmesi üzerine Tebligat Yasası’nın 35. maddesine göre aynı adreste tebliğ edildiği, yargılama sırasındaki diğer tebligatların da aynı adrese 35. maddeye göre çıkartıldığı anlaşılmakla davalıya yapılan tebligatların usulsüz olduğu, TK'nun 35. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için, daha önce aynı adrese kanunun gösterdiği usullere göre bir tebligat yapılmış olmasının, muhattabın bu adresini değiştirmesi halinde ise yenisini bildirmemiş ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilememiş olmasının gerektiği, buna göre; davalının, yerleşim yeri adresinin araştırılması ve tespit edilen adresine tebligat yapılarak duruşmaya çağrılması gerekirken, usulsüz tebligat ile yargılamaya devam edilerek davalının yokluğundan karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Dava dilekçesinde, somutlaştırma yükünün yerine getirilmemiş olması halinde, öncelikle hâkim davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemesi gerektiği, ancak bu eksiklik tamamlanırsa yargılamaya devam edilerek karar verileceği, bu eksiklik tamamlanmaz ve somutlaştırma gerçekleşmezse, ispatsız kalan davanın reddine karar verileceğinden, dava dilekçesinde, davacının ödenmesi gereken aylık ücretinden her ay cüzi bir miktarının ödendiği, ödenmeyen ücret ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsilinin talep edilmiş olması şekli ile soyut ve genel anlatımlar içerdiğinden, öncelikle davacıdan ücret ve ikramiye alacağı taleplerinin hangi aylara ilişkin olduğu ile ödenmeyen ücret ve ikramiye alacağı açıklattırılması ve işverenden davacıya yapılan ödemeye ilişkin bilgi ve belgeler de istenerek davacının talepleri ve işverence ibraz edilecek bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği-
Yerel mahkeme kararının gerekçesinde, hükmedilen sonuca nasıl varıldığı konusunda herhangi bir açıklama yapılmadığından, ispat yükünün hangi taraf düştüğü ve iddiasını ispatlayıp ispatlayamadığı tartışılmadığından; yasanın aradığı anlamda gerekçeli bir hüküm mevcut olmaması ve ortada denetlenebilecek gerekçeli bir karar bulunmaması nedeniyle, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığı-
Mahkemece, dava dilekçesi ve duruşma günü davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilerek, iddia edilen hususlar hakkında savunma hakkı verilip, varsa usule ya da esasa ilişkin savunma ve delilleri üzerinde durulması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, adı geçen davalı tarafın yokluğunda dava görülerek hüküm tesisinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, 1982 Anayasası ve 6100 sayılı HMK'da yer alan düzenlemelerin öngördüğü adil yargılanma hakkının ihlâli ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğundan doğru olmadığı-
Mahkemece; davacının taleplerinin tereddüde yer bırakmayacak şekilde, sunulan maddi hatanın düzeltilmesine ilişkin dilekçe çerçevesinde, 461 ada 475 sayılı parselde kayıtlı taşınmaza yönelik olarak değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalılar arasındaki kira sözleşmesinin 48 numaralı parselle ilgili olduğu belirtilmek suretiyle davalılar arasında yapılmış olan işbu kira sözleşmesinin davacının kiracı olduğu taşınmazın kira sözleşmesini etkilemeyeceği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Ehliyetsizlik nedeniyle, tesis edilen ipotek hakkının iptali istemi-