Mahkeme kararının gerekçesinde, davacıların, depremde zarar gören ev eşyalarının tazmini yönündeki taleplerinin tartışılmadığı, hükmedilen sonuca nasıl varıldığı konusunda herhangi bir açıklama yapılmaksızın bu talebin tümden kabulüne karar verildiği, bu bakımdan yasanın aradığı anlamda gerekçeli bir hüküm mevcut olmaması ve ortada denetlenebilecek gerekçeli bir karar bulunmaması nedeniyle, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığı-
Ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları tespit ile sonucuna göre tahkikata başlanıp tarafların delilleri toplanarak karar verilmesi gerektiğinden, tarafların hak arama özgürlüğü kapsamında iddia, savunma, usulüne uygun şekilde bilgilendirilme ve açıklama yapma hakkı ihlal edilerek gösterilen deliller toplanmadan ve varsa tanıklar dinlenilmeden ya da dinlenmesine gerek görülmeden gerekçesi de belirtilmeden karar verilmesi yanında davacı vekilinin ön inceleme duruşmasındaki feshin hangi tarihte yapıldığı konusunda davacının ve tanıklarının dinlenilmeleri talebinin reddi nedeniyle hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği, davacı vekiline tanıklarını bildirmesi, davacıyı ve tanıkları duruşmada hazır etmesi için süre verilmesi ve fesih bildiriminin hangi tarihte yapıldığı hususu açıklığa kavuşturulduktan sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-
Mahkemece, kararın gerekçe kısmı ile hüküm fıkrası arasında uyumsuzluk olacak şekilde sonuca gidilmesi isabetsiz olup, anılan çelişkinin giderilerek hüküm tesisi için mahkeme kararının bozulması gerektiği-
Kesinleşen icra takibi nedeniyle kiralananın tahliyesi istemi-
Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen, bozma doğrultusunda inceleme yapılmamış ve gerekçe oluşturulmadan bozmadan önceki aynı gerekçeyle hüküm kurulduğu, bu nedenle, bozma ilamının gereğinin yerine getirilerek, yerel mahkemeden dava dosyası ve ekindeki iki klasör halindeki davalı işyeri kayıtlarının getirtilmesi, ayrıca sigorta şirketi tarafından davacı ve dava dışı kişiye karşı rücu davası açılmış ve Dairemiz incelemesinden geçen dosyada genel mahkemelerin görevli olduğu belirtilerek bozma kararı verilmiş olup, bu dava dosyasının da getirtilerek, tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve gerekçe oluşturularak, davacının kıdem ve ihbar tazminatı talepleri hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Tanıkların usulüne uygun olarak çağrılıp dinlenilmemesi, toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, verilen hüküm tesisinin hukuki dinlenilme hakkının (HMK. mad. 27) ihlali niteliğinde olduğu-
Yerel mahkeme kararının, Anayasa ve Yasa'nın aradığı anlamda herhangi bir gerekçe içermediği anlaşılmakla, gerekçesiz karar yazılmasının adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olduğu-
Gerekçenin, ilgili bilgi ve belgelerin isabetle takdir edildiğini gösterir biçimde geçerli ve yasal olmasının aranması gerekeceği, gerekçenin bu niteliği, yasa koyucunun amacına uygun olduğu gibi, kararı aydınlatmak, keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek niteliğinin de tartışma götürmez bir gerçek olduğu, anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesinin yasa ile hakime yükletilmiş bir ödev olduğu, aksine düşünce ve uygulamanın, gerek yargı erki ile hakimin, gerek mahkeme kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile bağdaşmayacağı-
8. HD. 28.06.2018 T. E: 10195, K: 14617-
Mahkemece delillerin ne olduğunun belirtilmediği, delillerin tartışılmadığı, davacının iş akdini feshinin neden haklı olduğunun gerekçelendirilmediği, mahkeme kararının gerekçesiz olup, kararın salt bu nedenle bozulması gerektiği, bu itibarla mahkemenin kararı gerekçeden yoksun olup, mahkemece T.C. Anayasası'nın 138 ve 141 ve HMK. nun 297. maddesine aykırı şekilde gerekçesiz karar verilmesinin isabetsiz olduğu-